Erkenci Kuş Olmanın Faydaları
İlk yazımızda sizlere Erkenci kuşlar ile Gece kuşlarının arasındaki farklardan ve her iki türün özellikleri ile ihtiyaçlarından bahsetmeye çalıştık. Hatırlayacağınız gibi o yazımızda gece kuşu olmanın bazı dezavantajlarını anlatmıştık.
Bu yazımızda da Erkenci kuş olmanın avantajlarını aktarmaya çalışacağız.
Erken uyananların, yani erken chronotype’lara sahip kişilerin tarım ve sanayi toplumlarında daha çalışkan, daha düzenli, daha programlı dolayısıyla daha verimli kişiler olduğuna dair genel bir görüş bulunur. Günümüz toplumlarının küresel çalışma, saatten bağımsız mesailer, teknloloji sayesinde sürekli bağlı kalabilmek gibi değişim trendleri artarak yaygınlaşıyor olsa da, gece kuşlarının yaşadıkları olumsuz etki pek de azalmamış ve bu genel görüşü henüz silememiş gibi görünüyor.
Yapılan araştırma sonuçları da toplumdaki genel görüşü desteklemektedir. Bu sonuçlara göre farklı uçlardaki chronotype özelliklerine sahip kişilerin genel karakteristik özellikleri aşağıdaki grafikteki gibi özetlenebilir.
Buna göre Gece Kuşları, daha zeki, daha yaratıcı, daha espirili olmak gibi özelliklere sahip görünüyor olsalar da toplumun genel zaman planlarına aykırı bir yaşam sürmeye meyillidirler.
Dolayısı ile işyerinde başarıdan bahsedildiğinde, Erkenci kuşların daha önde oldukları açık bir şekilde görülmektedir. Bu özellik erken yaşlardan itibaren şekillenmekte ve zincirleme bir şekilde okul notlarında yükseklik, daha iyi okullara giriş ve daha iyi iş imkanları yakalamak gibi avantajları da birlikte getirmektedir. Ayrıca Proaktif olmak da daha iyi iş performansı, başarıya daha kolay ulaşmak ve dolayısı ile daha kolay terfi ve daha iyi ücret seviyelerine sahip olmak gibi sonuçlara ulaşmayı kolaylaştırmaktadır.
Peki erkenci kuş olmak bu faydaları nasıl sağlıyor? En belirgin sebeplere sıra ile göz atalım.
Sabahları sizi alıkoyacak etmenler daha azdır
Sıradan bir günün yoğunluğu sizi yeterince meşgul edecek konu ile doludur. Ailevi sorumluluklar, arkadaşlar, mesleki hedefler, gün içerisinde uzadıkça uzayan yapılacak işler listeleri, iş ve özel posta kutularınıza durmadan gelen, hatta yağan e-mailler, sosyal medya hesaplarınız… Listeyi daha da uzatmak mümkün. Bu yoğunluk içerisinde kendinize ait konular sürekli ötelenir, sürekli ertelenir. Örneğin hafta sonunda aldığınız ve okumayı dört gözle beklediğiniz kitap, en sevdiğiniz müzisyenin veya grubun dinlemek için neredeyse çıldırdığınız son albümü, ya da kendinizi dinleyeceğiniz kısa bir meditasyon seansı veya işlerinizden dolayı sürekli ertelemek zorunda olduğunuz egzersiz.
Bu türden kişisel aktiviteler her ne kadar gün içerisindeki işlerinize katkısı olmayan şeyler gibi görünüyor olsalar da, kişisel zaman geçirmenizi sağlayacakları için, günün bütün hengamesi arasında siz farkına varmadan artacak stres seviyenizin düşmesine faydası olacağı açıktır. Bu aktiviteler sayesinde güne kendinize ait bir alan açarak başlayacaksınız. Bu “ben” alanını günün başında, yani dünya henüz hareketlenmeden, herşey çok daha sakin ve sessizken açmak bir çok kişi için günün sonunda vakit ayırmaktan daha kolaydır.
Egzersiz yapmak kan dolaşımınızı hızlandırır
Egzersiz yapmanın faydaları herkesin malumudur, bu yazıda ayrıca bahsetmeye gerek yok. Ancak, yukarıda da bahsedildiği gibi egzersiz için gün içerisinde zaman bulabilmek her zaman herkes için mümkün olamamakta. Akşamları yatağa girmeden kısa süre önce yapılacak egzersizin ise uykuya geçmeye olumsuz etkisi olduğu bilinmekte. Bu yüzden sabahları henüz günlük rutininiz başlamadan önce buna vakit ayırmak daha kolaydır. Ayrıca bu egzersizlerin güne kan dolaşımınızı hızlandırarak sizi daha enerjik bir şekilde başlatması mümkün olacağından gün içindeki veriminizin artmasına katkı sağlaması da söz konusu olacaktır.
Başarılı insanlar bunu zaten uyguluyorlar
Erkenci kuşlar güne erken başlamanın başarının anahtarı olduğunu zaten biliyorlar. Apple CEO’su Tim Cook’un sabah saat 04:30’da mailler gönderdiği, Richard Branson ve Vogue Editörü Anna Wintour’un güne saat 05:45’de başladıkları, hatta Anna Wintour’un kalkar kalkmaz bir set tenis oynadığı bilinmektedir. Başarılı insanlar zaten gün içerisinde oldukça yoğun olduklarından bu türden aktiviteleri yapmanın ve kendilerine vakit ayırmanın gerekliliğini ve bunları yapmanın en kolay yolunun sabahları erken kalkmak olduğunu biliyorlar.
Kahvaltı için vaktiniz olur
Herkes kahvaltının günün en önemli öğünü olduğu konusunda hemfikirdir. Ancak kaçımız çalışma günlerimizde kahvaltıya gereken önemi verebiliyoruz? Maalesef ki sabah koşuşturmacası içerisinde en çok yaptığımız hatalardan biri kahvaltıyı hazır (ve tabii ki sağlıksız) bir şeyler ile geçiştirmek veya tamamen atlamak oluyor. Güne sağlıksız beslenerek başlamanın hem günün verimini düşürdüğü hem de obezite, şeker, hipoglisemi gibi bir çok hastalığa davetiye çıkardığı aşikar. Harvard Üniversite’sinde yapılan bir araştırma, kahvaltıyı atlamayı alışkanlık haline getirmenin koroner kalp hastalıkları riskini arttırdığını gösteriyor. Dolayısıyla sağlıklı bir kahvaltı için zaman ayırmaya olan ihtiyacımız tahmin ettiğimizden çok daha fazladır.
Uykudan fazla değil, sadece 10 dakika daha erken kalkarak hazırlanacak sağlıklı bir kahvaltı, örneğin bir yumurta veya sağlıklı bir tostun sağlayacağı fayda gerçekten paha biçilemez olacak, yanında içilecek bir taze sıkılmış portakal suyu güne enerjik bir başlangıç sağlayacaktır. Hatta, gün içerisinde fazla abartmamak koşuluyla, sabah kahvaltısı ile veya sonrasında alınacak bir kahve, hızlıca uyanmanızı sağlayacağı gibi içerdiği besinler ve antioksidanlar sayesinde sağlığı destekleyecek ve depresyonla savaşmaya katkıda bulunacaktır.
Bu zamanı sadece kahvaltı için değil, gün içerisinde ihtiyaç duyacağınız diğer öğünler ve öğün arası atıştırmalıkların hazırlanması için de kullanabilirsiniz. Beslenme alışkanlıklarınız ve uygulamakta olduğunuz diyetlere ait ihtiyaçlarınızı günün bu bölümünde hazırlayabilirsiniz.
Veriminiz artar
Harvard’ın ünlü biyologlarından Christoph Randler’ın 2008 yılında yaptığı bir araştırma, erkenci kuşların daha proaktif insanlar olduklarını ortaya çıkardı. Bu sayede planlama yapmaya, kişisel gelişimleri üzerinde düşünmeye ve her açıdan kendilerini geliştirmeye daha fazla zaman ayırmaları mümkün olabilmekte, dolayısıyla da her alanda verim artışı sağlayabilmekteler. Proaktif davranış şekli sizin verimliliğinize katkıda bulunacağı gibi başkalarının sizin hayatınız hakkında karar veya yön vermesine gerek olmadan kendi kararlarınıza odaklanmanızı sağlayacaktır. Bu konuda düşünmeye ve karar almaya vakit ayırmak için en uygun zaman bir sabah egzersizi olabilir.
Ayrıca, gerçek anlamda uyanma saatinin erkene çekilmesi, yani çalışanlar için mesaiye, öğrenciler için derse başlamadan yapılacak aktiviteler ile bünyenin ve zihnin erkenden uyanık hale getirilmesi, mesai ya da ders saati başlar başlamaz diri bir zihnin çalışmaya hazır hale gelmesini sağlayacaktır. Bu türden bir sabah düzeninin rutin hale gelmesi işyerindeki veya okuldaki sabah mahmurluğunun da zaman geçtikçe ortadan kalkmasını sağlayacaktır.
Sabahları erken kalkmayı alışkanlık haline getirmenin bir başka faydalı etkisi de vereceği rahatlama hissi olacaktır. Sürekli saatin erteleme tuşuna basarak yataktan çıkmayı ötelemek ve sonrasında geç kalmak, işe ya da okula yetişmek için acele etmeye dolayısıyla güne stresle başlamaya sebep olur. Erken kalkarak sağlanacak rahatlığın bir alışkanlık haline gelmesi ile, geç kalkarak güne stres ve baskı ile başlamanın bir kader haline gelmesi arasındaki fark ve yaşamınızda yaratacağı farklılığı daha detaylı anlatmaya gerek olmadığını düşünüyoruz.
Daha mutlu olursunuz
Gece kuşlarını (ki ben de onlardan biriyim) kötülemek amacıyla söylemiyorum ancak yapılan araştırmalar erkenci kuşların daha mutlu ve sağlıklı olmaya meyilli insanlar olduğunu göstermekte. Sağlığın en önemli bileşenlerinden biri duygusal ya da diğer bir deyişle mental sağlıktır. Yukarıda bahsettiğimiz aktiviteler fiziksel sağlığı olduğu kadar mental sağlığı da destekleyen aktivitelerdir.
Araştırma sonuçları da bu durumu desteklemektedir. Erkenci kuşlar toplumun görece olarak daha mutlu bireylerini oluşturuyorlar. Yine yapılan araştırmalar, mutluluk ile başarının da doğru orantılı olduğunu göstermektedir. Bu yüzden erkenci kuşların, gececi rakiplerine oranla daha yüksekten uçabildiğini söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.
Yukarıda anlatılan tüm bu detayları incelediğinizde, erkenci kuş olmanın faydaları olukça açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Peki gece kuşu olmak bir kader mi yoksa onlar da erkenci kuş olmaya geçiş yapabilirler mi? Uyku ile ilgili yazı dizimizin bir sonraki halkasında bu sorusuya cevap arayacağız. Dizimizin son yazısında buluşmak üzere.
Bir yanıt bırakın