KAHVE KÜLTÜRÜ

Kahve Kültürü
Kahve Kültürü

Kahve, insanlık tarihinin en önemli fenomenlerinden biri. Live A+ olarak, dünya üzerindeki bu belki de en büyük bağımlılık hakkında merak edebileceğiniz bazı bilgileri derlemeye çalıştık.

 

Danseden Keçiler

proteusmagazine.com 

 

Bilinen hikayelerden en ünlüsüne göre kahvenin “fayda” ları ilk kez Habeşistan’da (şimdiki Etiyopya) tesadüfen anlaşılmış. Bir çoban, sürüsündeki keçilerin kahve ağacının meyvelerini yedikten sonra yerinde duramadıklarını, hoplayıp zıplamaya, dansetmeye başladıklarını farketmiş ve insanların kahve aşkı bu sayede başlamış.

Afrikalı bazı yerli kabilelerin kahve meyvelerini hayvansal yağ ile karıştırarak yaptıkları “Enerji Toplarını” yiyerek güç kazandıkları bilinmektedir. Yani kahve, bir içecek olarak kullanılmaya başlamadan önce bir tür yiyecek olarak kullanılmaktaydı.

Bir başka efsaneye göre de Sudan’dan Yemen’e götürülmekte olan kölelerin yine Etiyopya’nın Kaffa bölgesinden geçerken kahve ağacının meyvelerini yemeleri ve yanlarında Yemen ve Arabistan’a götürmeleri ile kullanılmaya başlanmış. 15. Yüzyılda (bazı kaynaklara göre çok daha önce) Yemen’de Kahve yetiştiriciliği başlamış ve kullanımı yaygınlaşmıştır.

Bu sayede Arabistan’da yetiştirilmeye başlayan kahvenin başka yerde yetiştirilmesini engellemek amacıyla meyve veren kahve ağaçlarının Arabistan’dan dışarı çıkarılması yasaklanmış. Bu yasak 1616 yılında Hollandalılar tarafından delinerek kahve ağaçları Avrupa’ya götürülerek seralarda yetiştirilmeye çalışılmıştır.

Dünya üzerinde kahve sadece Yengeç (yeryüzünün kuzey yarım küresinde Ekvator’un 23° 27′ kuzeyinden geçtiği varsayılan enlem) ve Oğlak (güney yarım kürede Ekvator’un 23° 27′ güneyinden geçtiği varsayılan enlem) Dönenceleri arasında kalan bölgede üretilmektedir. Bu bölgeye “Bean Belt” (Kahve Çekirdeği Kuşağı) adı verilmektedir. ABD’de sadece Hawaii’de üretilmektedir.

Temelde iki farklı çeşit Kahve üretilmektedir: Arabica ve Robusta.

Arabica, içimi daha yumuşak, daha tatlı ve lezzetli bir türdür. Dünya üzerindeki üretimin %70’I Arabica türündeki kahve çekirdeklerinden yapılır. Deniz seviyesinden yüksekte üretilir ve üretimi daha zordur.

Robusta ise daha sert ve Arabica’ya göre %50 daha fazla kafein içeren bir türdür.

Kahve Çekirdekleri – Arabica – Robusta

theroasterie.com

 

Kahve ağacı doğal haliyle 10 metreye kadar büyüyebilmektedir. Ancak üretimi ve toplamayı kolaylaştırmak sebebiyle budanarak ıslah edilmekte ve 3-4 metreyi geçmemesi sağlanmaktadır.

Kahve, dünya üzerinde Petrolden sonra en çok ticareti yapılan ikinci ticari maldır. Brezilya dünyanın en büyük kahve üreticisidir ve onu Vietnam ile Kolombiya takip etmektedir.

Kahve meyvesi parlak kırmızıdır. İçinde bir kürenin iki yarısını andıran iki çekirdek barındırır. Toplanan kahve meyveleri kurutulduktan sonra çekirdeği ayıklanır. Çekirdeğin kabuğunun altında da sarımsı yeşil renkteki kahve tanesi bulunur. Tanenin düz yüzeyini boydan boya geçen bir çizgi yer alır.

Kahve Ağacı

Coffee Branches, Flowers and Fruit – Painted by Blendon Campbell – All About Coffee – William H. Ukers

 

Bazı kahve çekirdeklerinin içinde çift yerine yuvarlak tek bir kahve tanesi vardır. Bu az bulunan türün fiyatı diğerlerine göre daha pahalıdır.

Arabica Kahve Çiceği, Meyvesi, Çekirdeği, Yaprağı

Coffee Arabica; Leaves, Flowers and Fruit – Painted by M.E. Eaton – All About Coffee – William H. Ukers

 

Çekirdekler – türüne göre değişmekle birlikte – yaklaşık 250 derecelik sıcaklıkta kavrularak kullanıma hazırlanır..

Wikipedia’ya göre en çok bilinen çekirdek türleri aşağıdaki gibidir:

Ethiopian Yirgacheff – Şarabımsı buruk tadı olan Etiyopya kahvesi.
Ethiopia Sidamo – Yoğun egzotik meyveler ve turunç tatları içeren Etiyopya kahvesi.
Santos – Brezilya’da bir liman adıdır,kahve yetişmez.
Rio Minas – Genellikle Türkiye’de ve balkanlarda türk kahvesi için sıkça kullanılan ekonomik bir Brezilya kahvesi.
Sumatran – Düşük asit dengesine sahip Endonezya kahvesi. İsli kokusu ve ve topraksı karamelimsi tadlarıyla meşhurdur.
Supremo – Kolombiya’da en kaliteli kahve kategorisine verilen addır.
Excelso – Kolombiya’da Supremo’ya göre daha küçük boyutlara sahip kahve çekirdeğidir. Filtre kahve harmanlarında sıkça kullanılır. Şekerli tatlara sahiptir.
Antigua – Guatemala’nın Antigua ovasında yetişen çikolatamsı ve baharatlı lezzetleriyle ön plana çıkan kaliteli kahvedir.
Tarrazu – Kosta Rika dünyanın en prestijli ve dengeli kahvelerini üretmektedir. Fındıksı, çikolatamsı tatlar içeren ve finca adı verilen çiftliklerde yetiştirilip işlenen bu kahve Tarrazu ismiyle bilinmektedir.
AA – Özellikle Kenya’da kahve hasatları bir arada toplanıp boyutlarına göre ayıklanır. En büyük boyutlara sahip çekirdeğe AA ünvanı verilir.

Kahve’nin yoğun kullanımı İslam’ın yaygınlaşması ile artmıştır. Dini inanış gereği Alkol tüketilmiyor olması, “Yasak” sınıfına girmeyen kahvenin kullanımının yaygınlaşmasını sağlamış. Arabistan’da kahve tüketimi desteklenmiştir. İlk kahvehane Mekke’de açılmıştır. Kahvehaneler zamanla sadece kahve içilen mekanlar olmaktan çıkmış, satranç ve diğer oyunlar oynanan, dedikodular paylaşılan, müzik icra edilen ve şarkılar dinlenen yerler haline gelmiştir. Yani herkesin bir fincan kahve parası karşılığında sosyalleşebileceği hatta iş ilişkilerinin yürütüldüğü, politikanın konuşulduğu, fikirlerin üretildiği ve yaygınlaştığı konforlu mekanlar haline gelmiş ve bu sayede hızla yayılmıştır. Hatta ilerleyen dönemde, Amerikan Devrimi ve Fransız Devriminin Kahvehanelerde yapılan tartışmalarla kıvılcımlandığı bilinmektedir.

Kahve, Hollandalılar dışında, Avrupa’ya başka yollarla da yayılmıştır. Arabistandan Osmanlı topraklarına oradan da, İstanbul’a gelen kahve, Venedikli Tacirler aracılığıyla Avrupa’ya taşınmıştır. Aynı zamanda 1683 yılındaki Viyana Kuşatması sonrası Türklerin bıraktığı kahve çuvalları da Avrupa’da Kahve’nin tanınmasına katkıda bulunmuştur. Kahve’nin Avrupa’da, 1500’lerde içilmeye başlanan Sıcak Çikolata ve 1600’lerin başında İngiltere’de tüketilmeye başlanan Çay’dan sonra kullanımı yaygınlaşan üçüncü sıcak içecek olduğu düşünülüyor.

İtalyan Kahvehanesi – 18. Yüzyıl

 

Venedik Florians Coffee – 19. Yüzyıl

 

Avrupa’da ilk Kahvehane’nin 1629’da Venedik’te açıldığı biliniyor. Hala açık olan Avrupa’daki en ünlü kahvehane ise Venedik’in San Marco meydanındaki Caffe Florian. İngiltere’de açılan ilk Coffee House, 1650 yılında Oxford’da açılan The Grand Café’dir. 1675’de İngiltere Kralı Kahvehaneleri (Coffee House), insanların kendisine komplolar planlamak üzere toplandıkları gerekçesiyle yasaklayarak kapattırmıştır.

The Grand Coffee Londra

 

Londra Coffee House Haritası

1748 Yangınından Önce Eski Londra’nın Coffee House’larını gösteren harita

 

Ünlü Amerikalı yazar Steven Johnson 2010’da yaptığı TED Konferansında, Kahvehaneleri, dünyanın son 500 yıl içerisinde yaşadığı Aydınlanma sürecinin bir anahtarı olarak göstermektedir. Johnson, Avrupa’da ve özellikle İngiltere’de, çay ve kahve yaygınlaşana ve kahvehaneler açılmaya başlayana kadar, her seviyeden halkın, neredeyse günün 24 saati alkol almakta olduğunu anlatıyor. “Sabah kalkınca bira, öğle yemeğinde şarap, sonra cin…” diyerek alkol kullanımının ne kadar yaygın olduğunu anlatıyor. Kahvehanelerin açılmasından sonra insanların kendilerini uyuşturan bir maddeden, uyaran bir madde kullanmaya geçtiklerini, ayrıca kahvehanelerde her seviye, eğitim, bilgi, tecrübe ve milletten insanın bir araya geldiği, bu sayede fikirlerin havada uçuşarak yaratıcılığın zirve yaptığını söyleyerek, kahvehanelerin insanlığın gelişimindeki önemini vurguluyor.

Teknolojinin gelişmesi, dolayısıyla zamanın, sosyal hayatın, insan yaşamının ve alışkanlıkların da değişimi ile kahvehaneler ya da café’ler de son 20 yıl içerisinde ciddi bir değişime uğramıştır. Dünyaca yaygın kahve zincirleri bütün büyük şehirlerde café’ler açmıştır. Özellikle gittikçe hızlanan hayat içerisinde, hızlıca alınıp tüketilen hatta kağıt bardaklarda servis yapılarak alanın hemen café’den çıkarak yolda ya da gittiği yede tükettiği kahve türlerine rağbet artmaktadır.

Osmanlı Kahvehane – 17. Yüzyıl

 

Osmanlı İmparatorluğunda da ilk kahvehanenin 1550’lerde İstanbul’da açıldığı bilinmekte. Sonrasında hızla yayılmış ve “Kahvehane” kavramı Türk Kültüründe önemli bir yer edinmiştir. Kahvehaneler, veya diğer adıyla “Kıraathane” ler, her mahalle ve köyde, gün boyunca bir buluşma ve sosyalleşme noktası olmuş, akşamları tüm erkeklerin bir araya gelerek sohbet ettikleri, günün gelişmelerini tartıştıkları yerler haline gelmiştir. Günümüzde kullanılışının aksine eskiden kahvehaneler sadece kağıt ve taş oyunlarının oynandığı, işsiz güçsüzlerin pineklediği yerler değil, insanların kitap, gazete, mecmua ukuduğu, yani “kıraat ettiği” yerlerdi. Yani kahvehaneler, insanların kültüre en kolay ve yaygın şekilde ulaşabilmelerini sağlamıştır. Kıraathane adı da buradan gelmektedir.

Evet, Kahve ve Kahvehanelerin insanlık tarihindeki yeri gerçekten çok önemli. Ancak kahveyi tüketmeyi en çok seven ve kahvenin sosyal yaşamdaki yeri en özel olan milletlerden biri belki de birincisi tabii ki Türklerdir. Arap ülkelerinde kahve tüketiminin yaygınlaşması sonrası, Yavuz Sultan Selim döneminde (1517) Yemen Valisi olan Özdemir Paşa, Yemen’de içmeyi çok sevdiği kahveyi İstanbul’a getirtmiş ve kahve çok kısa zaman içerisinde yaygınlaşarak Saray Mutfağına girmiştir. “Kahvecibaşı” lık sarayda en güvenilen ve sır tutmayı en çok bilenler arasından seçilen, Padişahın ya da devlet büyüklerinin kahvesini pişirmek ve servis etmekten sorumlu olan itibarlı bir rütbeydi. Öyle ki Osmanlı tarihinde Kahvecibaşılıktan Sadrazamlığa kadar yükselenler bile olmuştu.

Saraydan, üst düzey zenginler sayesinde konaklara, oradan tüm halka yayılan kahve kısa süre sonra Türk halkının en sevdiği içecek haline gelmiştir.

Zaman içerisinde diğer milletlerde de kahve tüketimi günlük hayata yerleşmiş hatta İtalyanlar gibi bazı ülkelerde hayat içerisinde önemli bir yer edinmiş olsa da Türk kültüründe kahvenin yeri diğer tüm milletlerden fazladır. Türk Kahvesi, özellikle Avrupa’daki diğer ülkelerde olduğu gibi süzülerek değil, Arap geleneğine uygun olarak ve yavaş yavaş pişirilerek hazırlanır, telvesi ile servis yapılır. Bu anlamda Türk Kahvesi, telvesiyle servis yapılan tek kahve çeşidirir. Tıpkı pişirildiği şekilde (ve dünyada belki de en yaygın tüketim şekli olan Espresso’nun tam aksine) yavaş yavaş, keyfine vararak, özel fincanlarda ve mümkünse sohbet eşliğinde tüketilir. Hatta kahve bittikten sonra “fal kapatılır” ve keyifle bu fala bakılır. Kahve Falı, Türk Kahvesi’nin en önemli ritüellerinden biridir.

Türk Kahvesi

 

Kültürümüzde kahvenin yerinin ne kadar önemli olduğunu “Kahvaltı” kelimesi bile tek başına göstermektedir. Bu öğünün adı, aç karnına kahve içilmediğinden, kahve içebilmek için, sabah kahvesinden önce yenen altlık yani “kahve altı” olarak adlandırılmıştır. Yani esas amaç günün ilk öğünü ile karın doyurmak değil, vücudu içilecek ilk kahveye hazırlamaktır.

Kültürümüzde Türk Kahvesi, bir bardak su ile birlikte servis edilmektedir. Ancak, bilinenin ve günümüzde yaygınca kullanılış şeklinin aksine su, kahve içtikten sonra ağızda kalan telveleri temizlemek için değil, kahve içmeden önce ağzı çalkalamak, varsa ağızda kalan yemek artıklarını temizlemek ve kahvenin tadını daha iyi alabilmek için damağı hazırlamak amacıyla kullanılmaktaydı.

Kahve, Türk Kahvesi dışında dünya üzerinde bir çok farklı şekilde de hazırlanmakta ve tüketilmektedir. Bunlardan, belki de günümüzde en yaygın olarak kullanılanı, toz halde saklanarak sıcak su ile karıştırılıp hızlıca hazırlanan Instant Coffee’dir (şipşak kahve, ya da Türkçe’ye en yaygın bilinen markasından aldığı ismiyle giren Nescafe). İlginç bir raslantı ve isim benzerliği eseri, Instant Coffee’yi, 1906 yılında, Guetemala’da yaşayan Belçika kökenli bir Amerikalı olan George Washington icadetmiştir.

Dünya üzerinde belki de en çok tüketilen ve birçok başka kahve karışımının yapımında kullanılan kahve türü ise İtalyanların Espresso’sudur. Espresso, bir kahve türünü, çekirdeğini ya da tadını değil hazırlanış şeklini ifade eden bir isimdir. Kavrulduktan sonra, Türk Kahvesi gibi ince çekilip sıkıştırılmış kahve içerisinden sıcak basınçlı suyun geçirilmesi ile elde edilir. Bir Espresso yaklaşık 30ml ya da 1 oz kadar küçük bir porsiyonla hazırlanır.

Espresso kullanılarak hazırlanan birçok popüler kahve karışımı vardır. Bunlardan en yaygın bilinenleri arasında Macchiato, Cappuchino, Latte, Americano, Lungo, Mocha gibi türler sayılabilir. Aşağıda yer alan görselde bahsedilen türlerin ve daha fazlasının nasıl hazırlandığı gösterilmektedir.

Kahve Çeşitleri ve Hazırlanışı

all-that-is-interesting.com/coffee-guide

 

Kahve ile ilgili çok bilinmeyen başka bazı ilginç bilgiler:

  • Dünya üzerinde en az üretilen ve en pahalı kahve, Kopi Luwak olarak bilinen türdür. Endonezya’nın Sumatra adası ve çevresindeki bazı adalarda yaşayan ve kısaca Civet olarak bilinen bir keseli sıçan türünün yediği kahve çekirdekleri midesinde fermante olur. Kopi Luwak, bu kahve çekirdeklerinin hayvanın dışkısından ayıklanması ve temizlenmesi ile üretilir. Yıllık üretim yaklaşık 200 kg civarındadır ve kilosu yaklaşık 700 Dolardır. Benzer şekilde bir fincanının yaklaşık 50 Dolar olduğu Black Ivory Coffee’de fil gübresinden ayıklanan kahve çekirdeklerinden elde edilmektedir.
  • Americano ismi, özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalya’daki Amerikan Piyadelerinin (GI) Espresso’yu çok sert bulması üzerine sıcak su ile seyrelterek içmeleri ile verilmiştir.
  • Tüketiminde aşırıya kaçılmayan kahvenin sağlığa olan katkısı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bir fincan kahve günlük tavsiye edilen Riboflavin (B2 vitamini) ihtiyacının %11’ini, Pantothenik Asidin (B5 Vitamini) %6’sını, Manganez ve Potasyumun %3’ü ile Niasin ve Magnezyum’un %2’sini içermektedir. Ayrıca kahve içmek metabolizmayı hızlandırmakta ve dolayısıyla yağ yakımını arttırmaktadır. Yani zayıflamaya yardımcı olmaktadır. Kahve aynı zamanda Alzheimer ve bunamanın endellenmesine katkıda bulunmaktadır. Düzenli olarak her gün bir fincan kahve içen kişilerin siroza yakalanma riski %80 düşmektedir. Kafein ayrıca egzersiz performansının da artmasına yardımcı olmaktadır.
  • Kahve içtiğinizde bünyeyi canlandıran Kafein, aslında 0.004064 cm büyüklüğünde bir kristaldir.

Kafein

 

  • İnternet üzerinden yayın yapan ilk webcam 1991 yılında Cambridge Üniversitesinde çalışan bir grup bilimadamının, bulundukları binadaki kahve makinasının görüntülerini takip etmek amacıyla kullanılmıştır. Bu sayede kahve almak isteyenler, kahve makinasının yanına gitmeden önce makinanın boş mu dolu mu olduğunu kontrol edebilmekteydiler.

Ilk Webcam

 

  • Eski Amerikan Başkanlarından Theodore Roosevelt’in hayatı boyunca toplam bir ton civarında kahve içtiği sanılmaktadır. Roosevelt, her gün ortalama bir galon kadar kahve içtiği söylenir. Ünlü Fransız yazar ve filozofu Voltaire’in de günde ortalama 50 fincan kahve içtiği rivayet edilmektedir. Bir başka Fransız yazar Balsac’ın da günde 40 fincan kahve içtiği bilinmektedir.
  • Bir diğer kahve aşığı olan Ludwig van Beethoven, içtiği kahvenin lezzeti konusunda biraz takıntılıydı. Beethoven, her bir fincan kahvesinin tam olarak 60 kahve çekirdeğinden hazırlardı.
  • Kahve, sudan sonra dünya üzerinde en çok tüketilen ikinci içecektir.
  • Amerika’da günde yaklaşık 300 milyon fincan kahve içilmektedir. Bu miktarın %75’i evlerde hazırlanmaktadır.
  • New York’ta, dünyanın geri kalanına göre ortalama 7 kat daha fazla kahve tüketilmektedir.
  • Öğütülmüş kahvenin temiz bir çorap içerisinde soğuk suda bekletildikten sonra, suyun ısıtılarak hazırlanmış haline “Cowboy Coffee” adı verilmektedir.
  • Bir fincan Espresso hazırlamak için yaklaşık 42 kahve çekirdeği kullanılmaktadır.
  • Kafein, Dünya Olimpiyat Komitesi tarafından yasaklı maddeler arasında yeralmaktadır. Bir mililitre idrarda 12 mikrogramdan fazla kafeine rastlanması Olimpiyat Oyunlarından ihraç edilme sebebidir. Vücut bu miktara 5 fincan kahve içildikten sonra ulaşmaktadır.
  • Espresso, bilinenin aksine “hızla içilen” anlamına gelmemektedir. Kökeni “Press” veya “Under Pressure” yani sıkıştırma veya sıkıştırılmış kelimesinden gelmektedir. Bu isim Esppresso’nun hazırlanışında kullanılan sıkıştırılmış kahveden gelmektedir.
  • Bahşiş anlamına gelen “tip” kelimesi ilk kez Londra’daki eski Coffee House’larda kullanılmıştır. Üzerinde “To Insure Promptness” (hızı garanti etmek için) yazılı olan metal kutularla müşteriler daha hızlı ve iyi servisi sağlamak için bahşiş vermeye teşvik edilmekteydiler. Sonrasında kısaltması olan “TIP” bir kelime olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Maddelerde anlatılanlar ve görseller, distractify.com, gone-ta-pott.com ve likes.com’dan alınmıştır

 

Live A+ olarak bundan sonra içtiğiniz kahveye farklı bir gözle bakmanızı diliyoruz. Bol kahveli ve lezzetli günler.

 

>adana escort
>afyon escort
adana escort
adıyaman escort

canlı rulet

Altuğ TATLI hakkında 143 makale
1971 Çanakkale doğumluyum. İzmir’liyim. Birkaç kısa süreli kesinti dışında hayatımın tamamı yaşamayı çok sevdiğim ve bir parçası olmaktan gurur duyduğum İzmir’de geçti. Evli ve iki çocuk babasıyım.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen aşağıdaki kodları giriniz (captcha) *