NAZAR DEĞMEZ İNŞALLAH – NAZARKÖY’DE GÜZEL BİR SONBAHAR GÜNÜ

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa

Güneşli fakat serin bir Kasım haftasonu. Bu güzel günü bir alışveriş merkezinde geçirmektense açık havada güzel bir Pazar yaşamak için ailece, uzun süredir gitmek isteyip bir türlü fırsat bulamadığımız Nazarköy’ün yolunu tuttuk.

 

Nazarköy, (ya da halk arasında kullanılan diğer adıyla Boncukköy) İzmir’in burnunun dibindeki en büyük ve güzel ilçelerinden Kemalpaşa’nın bir köyü. Bu güzel Ege köyünde de diğer bir çoğunda olduğu gibi sıcak ve güler yüzlü insanlar, müthiş bir doğa, gözlemeler, çaylar, kurulan tezgahlarda satılan meyve ve rulet siteleri . Türkiye’deki benzeri birçok köyden farklı olarak bu köyün sakinleri, değişen koşullar karşısında pes etmemiş tam tersine kendileri için diğer bir çok köye ilham olabilecek bir çıkış bulmuşlar. Tarım bitti, hayvancılık öldü, köyde yaşamak zorlaştı gibi bahanelerin arkasına sığınarak hemen yanıbaşlarındaki İzmir’e ya da başka bir büyük şehre göç etmemişler. Ustası oldukları bir alana yoğunlaştırarak köyü bir cazibe merkezi haline getirmiş, turizmi geliştirmişler. Tıpkı Şirince örneğinde olduğu gibi.

 

Şirince köylüleri de köylerini Sevanyan’ların yardımları ve emekleri ile diğer köylerden farklılaştırarak benzersiz bir turistik çekim merkezi haline getirmiş ve sonunda 2012 yılında Maya Takvimi, Dünyanın Sonu efsaneleri ile tüm dünyanın dikkati Şirince üzerinde toplanmıştı. Orada, cazibe’nin çekirdeği “ev yapımı şaraplar” idi. Nazarköy’de ise bu çekirdek köye adını veren Nazar Boncukları. Daha doğrusu her türden boncuklar.

 

İnternette yaptığım araştırmaya göre Nif Dağının eteklerindeki 150 yıllık bu köyün asıl adı kuruyan deresinden geliyor: Kurudere. Yıllarca bu isimle bilinen köy 1950’lerde köye gelen Mısır kökenli Arap Selim adlı bir Cam Boncuk ustasının gelmesi ile bu konuda uzmanlaşmaya başlamış. Yaptığım araştırmalarda bulduğum kaynaklar köyün kaderinin emekli olduktan sonra Kemalpaşa’lı olan karısı sayesinde Kurudere’ye yerleşip sonra Köy Muhtarı olan Mehmet Yiğit’in yaklaşık 5 yıl önce başlattığı girişimler sayesinde değiştiğini anlatıyor. Aynı kaynaklar muhtarın köyün adının Kurudere’den Nazarköy olarak değiştirilmesini sağladığını, kurduğu kooperatif ile ocak sahibi boncuk üreticilerini örgütlediğini, kadınların ahşap satış tezgahları kurmasına önayak olduğunu ve organize ettiği festival ile köyün kaderini değiştirdiğini söylüyor. Ancak, köyde ziyaret ettiğimiz bir boncuk atölyelerindeki ustalar hikayenin böyle olmadığını, anlatılanları yapanın muhtar değil bir önceki dönemin CHP’li Kemalpaşa Belediye Başkanı ve bir önceki Kaymakamı olduğunu anlattılar.

 

Sonuçta önayak olan kim olursa olsun ortaya çıkan sonuç gerçekten muhteşem. Bir köy, adını, yolunu, yerini kimse bilmezken, fazla birşey değil, sadece kendi içinde varolan cevheri açığa çıkararak çehre değiştirmiş ve kendini duyurmuş. Bu değişimin bir örnek olarak alınması, akademik olarak incelenmesi ve ciddi girişimlerle tüm Anadolu’ya yaygınlaştırılması Türkiye için ciddi bir gelişimin öncüsü olabilir. Köyden kente göçün önünü kesebilir, hatta tersine çevirerek insanların kendi evlerinde, yurtlarında, topraklarında, kendi bildikleri, uzman oldukları işi yaparak var olabilmelerine, bu yolla geçimlerini sağlamalarını, hatta çevrelerini geliştirebilmelerini sağlayabilir.

 

Neyse bu büyüklerimizin işi diyerek ve Nazarköy’ün bu güne gelmesinde katkısı olanlara saygı ve minnetlerimizi ileterek gezimize geri dönelim.

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Yolunda

 

Belkahve’de, elini gözüne siper ederek İzmir’i izleyen Atatürk heykeline selam çakıp, İzmir’den sadece 24km uzaklıktaki Kemalpaşa’ya geliyoruz.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Yolunda

 

Şehir merkezinden çıkar çıkmaz Torbalı yönüne döndükten sonra Çiniliköy girişini (ki Çiniliköy’ün hikayesi de aslında başka bir yazı konusudur) geçtikten hemen sonra Nazarköy tabelasını görüp sağa dönüyor ve döndükten yaklaşık 500m sonra köye geliyoruz. Kemalpaşa ile Nazarköy arası sadece 6km. Yani evimizden çıkalı daha yarım saat bile olmadı. İzmir’e o kadar yakın.

 

Arabamızı hemen köyün girişindeki güler yüzlü amcanın otoparkına bırakıp yürüyerek köyün sokaklarını geziyoruz. Pırıl pırıl bu köyde ilk göze çarpan evlerin duvarlarına renkli camlarla yapılmış mozaik resimler. Her biri birbirinden güzel bu mozaikler köyün sokaklarını adeta bir müzeye çevirmiş. Bu mozaiklerin dışında da hemen hemen tüm evlerin duvarlarına yapılmış resimler, yapıştırılmış boncuklar, ağaçlara asılmış renkli cam objeler sokaklarında gezdiğimiz yerin insanların yaşadığı bir köy değil de masalsı senaryoya sahip bir film seti olduğu hissini uyandırıyor.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları

 

Henüz köy meydanındaki tezgahları görmeden yoldaki tabelaları takip ederek ilk gördüğümüz boncuk atölyesine geliyoruz. Simge Boncuk Atölyesi. İzin isteyerek aralık kapıdan içeri giriyoruz ve bir başka film dekorunun içinde buluyoruz kendimizi. Küçük bir oda, odanın ortasında toprak bir ocak ve ocağın çevresinde beş boncuk ustası. Aslında ocağın önünde altı usta için yer var. Fakat bu yerlerden birini atölyenin köpeği almış. Isınıyor.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi – Ustalar

 

Ustaların ellerinde biri kalın biri ince ikişer demiri bir makina seriliğindeki hareketlerle, alev yanan ve yaklaşık 1200 derece sıcaklığındaki ocağın deliklerine sokup çıkarıyorlar. Çenelerinden, burunlarından damlayan terlerini sık sık siliyorlar. Dikkatle bakınca ellerindeki demirlerle, ocağın içindeki erimiş camlardan alarak ve onları kah yuvarlayarak, kah parlatarak, kah ezip şekillendirerek bir mucizeye imza attıklarını görüyoruz. Biri minik boncuklar yapıyor. Biri daha büyüklerini. Diğerlerine göre daha yaşlıca görünen bir usta “Bakın o tarafta da nar yapıyorlar” diyor. Camın bir oyun hamuru gibi işlendiğine, şekillendirildiğine ve Nar şeklini alışına şahit oluyoruz. Sihir gibi.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi – Ustalar
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Boncuk Ustası “Nar” Yapıyor
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi – Ustalar

 

Bir delikten ocağın içindeki bir alevin arasından aldıkları erimiş cam ile yaptıkları boncukları, hemen yanındaki diğer deliğe bırakarak aniden değil yavaş yavaş soğumasını, bu sayede hem kırılmamasını hem de verdikleri rengin oturmasını sağlıyorlar.

 

Ustalar çok güleryüzlü. Sorulanlara içtenlikle cevap veriyorlar. Aynı anda odada bizim gibi köyü ziyarete gelmiş başkaları da var. Köyün sokaklarında ellerinde batonları ile gezen yürüyüşçüleri sık sık göreceğiz o gün ve atölyede aynı gruplardan da ziyaretçiler var. Elinde bir fotoğraf makinası ile bir hanımefendi ustaların anlattıklarını dikkatle dinliyor ve onlarla sohbet ediyor. “Hepsini yazacağım” diyor Hanımefendi ve ustalar da dertlerini anlatıyorlar. Yaşadıkları sıkıntıları, hammadde problemlerini, iç ve dış rekabet ve bunlardan gördükleri zararları anlatıyorlar.

 

Bizim sonbahar serinliğindeki havada 5 dakika bile durduğumuzda içimizin daraldığı bu yaklaşık 10 metrekarelik odada bu adamlar ömürlerini geçiriyorlar. Sadece ömür geçirmekle kalmıyor mucizevi sanat eserleri yaratıyorlar. İnanılmaz.

 

Atölyeden çıkıp hemen yanındaki satış yerinden alışveriş yapıyoruz. Bu alışveriş sırasında önce atölyenin ve satış yerinin adının nereden geldiğini öğreniyoruz. Kibar ve güleryüzlü satış görevlimiz Simge hem bizimle hem de diğer ziyaretçilerle ilgileniyor.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk – Simge

 

Sonrasında atölyede ustalarla sohbet eden Hanımefendi ile tekrar karşılaşınca yaptığımız kısa sohbette bir Blog Yazarı olduğunu öğreniyoruz. Hanımefendi isminin Ayşen olduğunu söylediğinde “acaba soyadı neydi?” diye düşünüyorum. Gezi sonrası akşam eve geldiğimde, Ayşen Hanım’ın gündüz tanıştığımızda verdiği mahlas ismini (Niyobe) kullanarak blog sayfasına ulaştığımda Hanımefendi’nin aslında hem adını hem de soyadını vermiş olduğunu anlıyorum. Ayşen Hanım değil, Ay Şen Hanım…! 🙂

 

Ay Şen Hanım, Milliyet Blog yazarlarından biri. Çok hoş denemeler, şiirler, öyküler, yemek ve gezi yazıları yazıyor. Kendisinin sayfasına blog.milliyet.com.tr/niyobe adresinden ulaşabilirsiniz. Nazarköy gezisinin akşamında bu kibar hanımefendi ile Facebook üzerinden tanışma imkanı da buldum. Nazarköy  ile ilgili yazısını ve dahasını bu sayfadan zevkle okuyacağınıza eminim.

 

Gezimiz ile ilgili izlenimlerimize kaldığımız yerden devam edelim. Simge’nin yanından ayrılırken, atölye bahçesindeki şirin mi şirin korkuluklara, duvarlarındaki detaylara ve objelere, bahçedeki domateslere, kabaklara gülümseyerek ve yeniden bir göz atıp gezimizi sürdürüyoruz.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi Bahçesi
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi Bahçesi
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi Bahçesi
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi Bahçesi
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi Bahçesi
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi Bahçesi
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Simge Boncuk Atölyesi Bahçesi

 

Köyün rengarenk sokaklarında, meyve, sebze, zeytin tezgahlarının arasından devam ediyoruz.  Yolumuz bizi boncuk satış dükkanlarına götürüyor. Çeşit çeşit hediyelik eşyalar arasında neler yok neler. Boncuklar, cam süs eşyaları, takılar, bileklikler, tesbihler, duvar süsleri, biblolar ve daha niceleri. Ancak gördüklerimizin büyük bölümü dışarıdan gelmiş gibi. Sanırım çoğu (maalesef) Çin malı. Bu Çin malları sebebiyle köydeki bir çok atölye de rekabet edemeyerek kapanmak zorunda kalmış zaten. Aklımıza Boncuk Atölyesindeki ustaların anlattıkları geliyor, üzülmeden edemiyoruz.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları

 

Bir evin önünde bir amcanın ahşabı işleyerek yaptığı bibloları görüyoruz. Yerlerdeki talaşlar gördüklerimizin bazılarının hemen orada yapıldığını ya da rötuşlandığını gösteriyor.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları

 

Köy meydanına yaklaştıkça dükkanlar ve tezgahların sayısı da ziyaretçilerin sayısı gibi artıyor. Boncuk satıcılarının dışında gözlemeciler ve kafeler de var. Gezintinin getirdiği yorgunluğu ve açlığı gidermeye çalışan, gözlemelerini yiyen, ayran, çay ve kahvelerini içen ziyaretçiler her yerdeler. İleride bir cafe göze çarpıyor. Daha doğrusu kulağa. Bir müzisyen kafenin önündeki masada duran amfiye bağlı kemanı ile şarkılar çalıyor, yemeğini yiyen ve kömür ateşinde pişmiş kahvelerini içen misafirler de hep bir ağızdan eşlik ediyorlar.

 

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokakları

 

Meydandaki sıra sıra dizilmiş dükkanlarda köyün hanımları satış yapma derdindeler. Dert içinde olanlar sadece onlar değil. Annelerinin yanında durmak zorunda olan minikler de oradalar. Bir dükkanın eşiğine oturmuş küçük adam da bunlardan biri. Bu minyon çocuk orada oturuyor ama aslında kafası kim bilir nerede. İçi uyuyor. Gözleri boşlukta. Biraz sonra aslında yaşına hiç de yakışmayan emziğini de ağzına atıyor. Muhtemelen ablasının eski oyuncağı olan bir barbi bebek var yanında. Biraz sonra kalkıp diğer dükkana gidiyor. Adını soruyoruz, söylemiyor. Annesi “söylesene adını amcaya” diye ısrar ediyor ama o yine söylemeyince annesinden öğreniyoruz adını: Melih Buğra. Biraz sonra, “ben ödevimi yapıcam” diyerek bir kitap açıp karalamaya başlıyor. Annesi “hepsini bitir ama” diyor ve çevresinde gördüğü büyük çocukları taklit eden en fazla üç yaşındaki bu küçük adamın oyununa ortak oluyor.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Melih Buğra
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa - Melih Buğra
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Melih Buğra
Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Melih Buğra Ödev Yapıyor

 

Gülümsüyor ve Melih’i arkamızda bırakıp geldiğimiz yoldan yine gezerek, tezgahlara bakarak köyü yeniden bir ucundan diğer ucuna gerisin geriye katediyoruz. Aldığımız ufak tefek cam eşyalara biraz da meyve ekleyerek arabamıza doğru yavaş yavaş yürüyoruz. Hemen yanı başımızdaki bu saklı cennette geçirdiğimiz güzel günü kar hanemize kaydettik. Aklımızda hınzır bir düşünce: Bu kadar nazar boncuğu varken inşallah nazar değmez bu güzel köye.

 

Siz de farklı bir gün geçirmek isterseniz ve yolunuz henüz Nazarköy’e düşmediyse, hiç düşünmeyin, ilk fırsatta bu güler yüzlü insanların köyünü görmeye gidin. Pişman olmayacaksınız.

 

Son olarak sizi köyün evlerinin duvarlarında yer alan mozaik resimlerden bir derleme ile baş başa bırakıyoruz.

 

Live A+ - Nazarköy - İzmir, Kemalpaşa
Live A+ – Nazarköy – İzmir, Kemalpaşa – Nazarköy Sokaklarındaki Mozaikler

 

Altuğ TATLI hakkında 143 makale
1971 Çanakkale doğumluyum. İzmir’liyim. Birkaç kısa süreli kesinti dışında hayatımın tamamı yaşamayı çok sevdiğim ve bir parçası olmaktan gurur duyduğum İzmir’de geçti. Evli ve iki çocuk babasıyım.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen aşağıdaki kodları giriniz (captcha) *