BİLİNMEYEN ADANIN ÖYKÜSÜ – JOSE SARAMAGO

Live A+ - Bilinmeyen Adanın Öyküsü - Jose Saramago
Live A+ - Bilinmeyen Adanın Öyküsü - Jose Saramago

BİLİNMEYEN ADA

Live A+ olarak müthiş bir kitaptan bahsedeceğiz sizlere.

Live A+ - Bilinmeyen Adanın Öyküsü - Jose Saramago
Live A+ – Bilinmeyen Adanın Öyküsü – Jose Saramago

Kitap şu cümleyle başlıyor: “Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver“.

Ünlü Portekizli yazar, şair, oyun yazarı ve gazeteci Jose Saramago’nun daha önce İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılmış “Bilinmeyen Adanın Öyküsü” adlı kitabı 2014’de Kırmızı Kedi yayınlarından yeniden yayınlanmış. Nobel Edebiyat Ödüllü büyük ustanın bu uzun öyküsünün başarılı çevirisi de Emrah İmre’ye ait.

“Bilinmeyen Ada”yı bulmayı aklına koymuş bir adamın hikayesini anlatıyor kitabımız. Kitabın arka kapağında konusu hakkında şu cümleler kullanılmış: “Bilinmeyen adaların kalmadığına inanılan bir dönemde bilinmeyen ada cesaretine sahip bir adamla böyle bir cesareti görüp hayatını değiştirebileceğine inanan bir kadının büyük usta Saramago’nun eşsiz anlatısında edebiyat tarihine geçen yolculukları“.

İlk bakışta bir çocuk kitabını andıran bir sayfa yapısına sahip. Yazar öyküyü çok basit bir dille yazmış. Hem kitabın sayfa sayısı hem de yazarın dili sayesinde çok kolay okunan bu kitap, Birol Bayram’a ait desenlerle okuyanı adeta içine çekiyor ve göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor.

Live A+ - Bilinmeyen Adanın Öyküsü - Jose Saramago
Live A+ – Bilinmeyen Adanın Öyküsü – Jose Saramago

Eser, vermek istediği felsefik mesajları anlattığı masalın satır aralarına öyle başarılı bir şekilde veriyor ki okurken kendinizi gülümserken buluveriyorsunuz. Sevdiğiniz bir yemeği yerken aldığınız zevk gibi. Ve hemen sorgulamaya başlıyorsunuz verdiği mesajları.

Örneğin yine kitabın arka kapağında geçen şu cümle ne demek istediğimizi çok iyi özetliyor: “Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin“. Ne kadar doğru. Başkasının bizim hakkındaki görüşleri değil bizzat kendi kendimizi nasıl gördüğümüzle karar veririz kim olduğumuza. Tıpkı aynaya bakmak gibi.

Bir örnek daha: “Adayı görmek için adadan dışarı çıkmak gerektiğini, kendimizden çıkmadıkça kendimizi görmemizin mümkün olmadığını düşünüyorum“. Öyle ya kim olduğunu anlayabilmek için kendine dışarıdan bakman lazım. Ve kim olduğunu anlamak aslında aklımızda taşıdığımız birçok soruyu cevaplamak için de bir adım aslında. Ve bunu da bir başka sayfada şöyle özetliyor: “Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir

Ne kadar güzel anlatmış değil mi? Herşey aslında kim olduğunu öğrenmekle başlamaz mı? Kim olduğumuzu öğrenmeden, diğer sorular nasıl geçebiliriz?

Diğer bir sayfadaki bir diğer örnek: “Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek“. Şiir gibi.

Daha fazla *spoiler* vermeden yazımızı burada bitirelim. “Bilinmeyen Adanın Öyküsü” mutlaka okunması gereken harika bir kitap. En kısa zamanda kütüphanenizdeki yerini alması dileğiyle.

Altuğ TATLI hakkında 143 makale
1971 Çanakkale doğumluyum. İzmir’liyim. Birkaç kısa süreli kesinti dışında hayatımın tamamı yaşamayı çok sevdiğim ve bir parçası olmaktan gurur duyduğum İzmir’de geçti. Evli ve iki çocuk babasıyım.

2 yorum

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen aşağıdaki kodları giriniz (captcha) *