İnternet Nerede, Biz Neresindeyiz? 2015 İnternet Raporu
İnternetin yaygınlaşması, hatta yaygınlaşmadan öte hayatımızın her alanına nüfuz etmesi sonrası, gerçekten İnternet, Mobil Cihazlar ve Sosyal Medya kullanımının ne düzeyde olduğu ve yıldan yıla nasıl bir değişim gösterdiği her geçen gün biraz daha ilgi çekmekte. Hal böyle iken her geçen gün bu güvenilir casino siteleri konuda daha fazla araştırma yapılıyor. Bu araştırmalar gittikçe daha fazla kitleye hitap etmeye başladığı için büyük bir merakla bekleniyor ve takip ediliyorlar. Büyük kuruluşlar, akademik kurumlar, dev şirketler, markalar, durumun nasıl geliştiğini yakından takip ederek, stratejilerini buna göre belirlemekte, reklam ve ürün geliştirme kararlarını duruma göre şekillendirmekteler.İşin ticari boyutundan da öte, ortaya çıkan sonuçlar gerçekten ilginç gerçekleri de barındırabiliyor. Sosyal ve demografik olarak bu alanda nereden geldiğimiz ve hangi yöne gittiğimiz hakkında ilginç gerçeklere ışık tutabiliyor.
Bahsedilen bu incelemelerin en detaylılarından birisi de yaptığı araştırmalar ile büyük şirketlere sosyal medya kullanımı, digital platformlar, halkla ilişkiler ve pazarlama konularında hizmet veren bir ajans olan We Are Social. Bu kuruluş 2008’den beri hizmet veriyor ve şu anda Singapur, New York, Londra, Paris, Milano, Münih, Sidney ve Sao Paolo’da ofisleri mevcut. Müşterileri arasında Red Bull, Unilever, Reebok, Adidas, Jaguar, Renault, eBay, Nestle, Evian, BBC, Cisco, Siemens, Lenovo gibi değişik sektörlerden onlarca dünya devini saymak mümkün.
Biz de sizlere We Are Social’ın 21 Ocak’ta yayınladığı 2015 raporunu sıcağı sıcağına iletmek istiyoruz. Rapor dünya üzerindeki 240’dan fazla ülkenin genel bilgilerini ve aralarında ülkemizin de bulunduğu 30 ülkeye ait detaylı profilleri içeriyor. Dolayısı ile tüm Dünya ve Türkiye hakkında önemli ayrıntılar içeriyor ve aynı derecede öneme sahip gerçeklere ışık tutuyor.
Türkiye ile ilgili durumu daha net anlamak için önce Dünya’nın genel durumuna bakarak başlayalım.
Rapora göre dünya nüfusu bir önceki yıla göre %1.6 artmış ve 2015’de 7.21 milyara ulaşmış. Bunların %53’ü kentlerde yaşıyor. Bu nüfusun %42’si kadarı, yani yaklaşık 3.01 milyar aktif İnternet kullanıcısı mevcut ki bu rakam bir önceki yıla göre 525 milyon yani %21 artış göstermiş. Aktif sosyal medya kullanıcılarının sayısı 2.08 milyar yani toplam nüfusun %29’u. Burada da 222 milyonluk yani %12’lik bir artış söz konusu. Ancak burada tekil kullanıcı sayısının değil, aktif sosyal medya kullanıcısı sayısının baz alındığını da hatırlatmakta fayda var. Dolayısıyla sosyal medya kullanan toplam kişi sayısı gerçekte çok daha düşük.
Yine toplam nüfusa göre baktığımızda tekil cep telefonu kullanıcılarının sayısı 3.65 milyar, yani nüfusun %51’i cep telefonu kullanıyor. Geçen yıla göre mobil cihaz kullanımı %5 artmış. Burada bir ilginç bilgiden de bahsetmek gerekiyor. Bir taraftan toplam dünya nüfusunun yarısının cep telefonu kullanmakta olduğunu söylerken, dünya üzerindeki aktif cep telefonu hattı sayısının da Aralık 2014’de toplam nüfusu geçtiğini söylemekte fayda var. 1 Ocak 2015 itibarıyla dünya üzerindeki toplam mobil aboneliği sayısı 7.32 milyara ulaşmış durumda. Buradan yola çıkarak cep telefonu kullanan kişi başına ortalama 2 cep hattı/cihazı düştüğünü görüyoruz.
Mobil cihazlar üzerinden sosyal medya kullanan aktif kullanıcı sayısı ise 1.69 milyar, yani nüfusun %23’ü. Bu sayıdaki artış da bir önceki yıla göre %23 olmuş.
Buradan, 2015 itibarıyla sosyal medya kullanan kullanıcıların tüm kullanıcıların %81’inin artık bunu mobil cihazlar üzerinden yaptığını görüyoruz. Yani mobil cihazlar üzerinden sosyal medya erişimi olmayan kullanıcı sayısı sadece %19 civarında. Öte yandan mobil cihaz kullanıcılarının yarısının bile sosyal medya kullanmadığı da bir diğer gerçek.
Rapordan edindiğimiz bir başka ilginç veri de, teknoloji kullanımındaki artışın genel nüfus oranı artışına göre yüksekliği. Bu durum teknolojinin ne denli hızlı bir şekilde yaygınlaşmakta olduğunu gösteriyor. Gittikçe ucuzlayan mobil cihazlar ve yüksek hızlı bağlantılar sayesinde bu hızın 2015’de düşmek bir yana artacağını tahmin etmek çok da zor değil. Ancak bu artışın sadece teknojinin ucuzlaması ile açıklanamayacağı da bir gerçek. Gittikçe çeşitlenen ve artan WhatsApp, WeChat, Facebook Messenger gibi yeni mecralar sayesinde bu yöndeki talep de artıyor. Dolayısı ile bu ivmenin azalmadan süreceğini söylemek mümkün.
Bu bilgilerin, bölgelere göre kırılımı da aşağıdaki grafikte gösterilmiş:
Buradan yola çıkarak, çok da sürpriz olmayan şu sonuca ulaşmak mümkün; Gelir seviyesi arttıkça internet, sosyal medya ve mobil cihaz kullanımı artıyor. Ancak bir yandan dengelerin yavaş yavaş yer değiştirdiğini de söylemek mümkün. Güney, Doğu ve Güneydoğu Asya’nın hem nüfus hem de teknoloji kullanımı oranlarında ciddi bir üstünlüğe sahip olduğunu söylemek mümkün.
Raporun detaylarına bakıldığında 2015 yılında birkaç farklı “baraj” değerin aşılmış durumda olduğu görülüyor. Birini yukarıda vermiştik, Aralık 2014’de toplam cep hattı sayısı dünya nüfusunu geçti. Ayrıca, Ağustos ayında toplam sosyal medya kullanıcısı, 2 milyar barajını, Eylül ayında cep telefonu kullanım oranı toplam nüfusun %50’sini, Kasım ayında da toplam internet kullanıcı sayısı 3 milyar barajını geçti.
Şimdi rapordan bazı önemli başlıkların detaylarına ve ilgili konuda Türkiye’nin konumuna bakalım.
İnternet kullanımı, diğer alanlarda da olduğu gibi dünya üzerinde bölgelere göre farklılıklar göstermekte. Ancak bu alanda en yüksek internet erişimine sahip nüfus 823 milyon kullanıcı ile Doğu Asya’da. Ancak bu rakam bölgenin sadece %51’ine tekabül ediyor. Buna karşılık bu sıralamada ikinci sıradaki Batı Avrupa’da 341 milyon kişi, yani nüfusun %81’I internet erişimine sahip. Nüfusa oran olarak bakıldığında internet erişimi en yüksek değer olan %88 ile Kuzey Amerika’da.
Ülkelere göre internet kullanım oranlarına bakıldığında Kanada %93 ile birinci, Birleşik Arap Emirlikleri %92 ile ikinci, Güney Kore %90 ile üçüncü. Dünya ortalaması %42 ve Türkiye bu ortalamanın biraz üzerinde, yani %49 ile profil değeri alınan 30 ülke arasında 21. sırada.
Benzer şekilde, internet üzerinde geçirilen zaman konusunda da Türkiye ortalamalara yakın değerler göstermekte. Desktop ve Laptop üzerinden internet bağlantısında dünya ortalaması günde 4.4 saat iken, Türkiye’de bu ortalama 4.6 saat. Mobil cihazlar üzerinde ise dünya ortalaması 2.7 saat iken Türkiye ortalaması 2.9 saat. Bu konuda en yüksek değerler Desktop/Laptop üzerinde 6.3 saat ile Filipinler, mobil cihazlar üzerinde 4.2 saat ile Suudi Arabistan ve Arjantin’de.
Bu değerlere göre dünyada internet üzerinde geçirilen zamanın, %62’si bilgisayarlar üzerinde, %31’i mobil telefonlar üzerinde, %7’si tabletler üzerinde ve yaklaşık %0.1’i de oyun konsolu gibi diğer cihazlar üzerinde harcanıyor.
Bir başka ilginç veri de internet erişim hızlarında göze çarpıyor. Bu alanda en yüksek ortalama internet erişim hızı açık ara farkla 25.3 Mb olarak Güney Kore’de. İkinci 16.3 Mb ile Hong Kong ve üçüncü 15.0 Mb ile Japonya. Doğu’nun bu alandaki büyük farkına göre dünya ortalaması oldukça aşağıda 4.5 Mb. Türkiye’nin durumu da çok farklı değil. 5.5 Mb ile 16. sırada. Bu konuda en kötü durumda 2 Mb hızla Hindistan’ın olduğunu söylemekte fayda var. Yani en iyi bağlantıya sahip ülke, en kötü bağlantıya sahip ülkeye göre 12 kattan daha yüksek hıza sahip.
İnternet kullanan nüfus konusunda Doğu Asya’nın açık ara farkı, Sosyal Medya kullanımında da aynen geçerli. Doğu Asya 690 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı ile birinci sırada.
Ülkelere göre sosyal medya kullanımına baktığımızda Türkiye, birincinin %66 ile Singapur ve dünya ortalamasının %29 olduğu listede %52 il3 10. sırada.
Sosyal platformların kullanıcı sayıları dikkate alındığında ise birinciliğin beklendiği gibi 1.37 milyar civarı kullanıcı ile Facebook’da olduğu görülüyor. Şaşırtıcı şekilde ikinci sırada, Çin’de çok popüler olan anlık mesajlaşma platformu QQ 829 milyon kullanıcı ile yer alıyor. Aynı şirketin Qzone adlı sosyal ağı ise 629 milyon kullanıcı ile üçüncü sırada. Bu ilginç kategorinin tüm sıralaması aşağıdaki gibi:
Kullanıcıların sosyal medya üzerinde vakit geçirme değerlerine bakıldığında en aktif ülkelerin günde 4.3 saatle Arjantin ve Filipinler olduğunu görmek mümkün. Ortalama 2.4 saat ve Türkiye bu listede 2.9 saat ile 11. sırada.
Sosyal medyanın Mobil cihazlar üzerinde kullanımında da sonuçlar üç aşağı beş yukarı benzer şekilde.
Mobil cihazların kullanımı ile ilgili bilgiler ise bir hayli ilginç detaylar içeriyor.
En yüksek mobil cihaz kullanan nüfus yaklaşık 1.5 milyar kişi ile Doğu Asya’da. Burada mobil bağlantıların toplam nüfusa oran yaklaşık %98. İkinci sıradaki bölge yaklaşık 1.3 milyar nüfus ile Güney Asya’da ve oran %77. Kullanılan mobil bağlantı sayısının nüfusa oranına bakıldığında en yüksek oranlar %139 ile Doğu Avrupa, %126 ile Güney Amerika ve %124 ile Orta Doğu’ya ait.
Bulunduğumuz bölgelerin bu yüksek oranına rağmen, Türkiye’nin Mobil Hat / Nüfus oranı görece düşük: %91. Bu konuda rekor %176 ile Hong Kong’da. Dünya ortalaması ise %98.
Cep telefonlarının ödeme şekillerine baktığımızda benzer şekilde ilginç verilere ulaşıyoruz. Örneğin Türkiye’de ön ödemeli ve faturalı hatların oranları %58’e %42. Bu konuda en uç örnekler ise %99 ön ödemeli, %1 faturalı hat ile Endonezya ve tam tersi oranlarla Japonya.
Bu değerlere bakarak bir genelleme yapmak çok da doğru görünmese de ortalama bir bakış ile ülkenin gelişmişlik ve gelir seviyesi arttıkça faturalı hatların daha fazla tercih edildiğini görmek mümkün.
Mobil cihazlar üzerinden internet erişiminin artışı raporun belki de en dikkat çekici sonuçlarından biri. Mobil cihazlar üzerinden sağlanan internet erişimi. Daha birkaç yıl önce, örneğin 2009’da toplam internet trafiğinin sadece %1’den küçük bir bölümü mobil cihazlar üzerinden geçerken 2015’de bu oran 3’de 1’e ulaşmış durumda. Bu çok ciddi bir artış ve görünen o ki bu hızla birkaç yıl içerisinde, belki de önümüzdeki yıl, oran yarı yarıya olacak.
Mobil cihazlar üzerinden geçen internet erişiminin %38.9’u Apple’ın Safari tarayıcısı, %30.9’u Android tarayıcıları ve geri kalan %30.2’si ise diğer tarayıcılar üzerinden sağlanıyor.
Bu konuda bir başka ilginç sonuç da, mobil cihazlar üzerinden geçen internet trafiğinin ülkeler arasında çok ciddi farklılık göstermesi. Bu konuda dünya ortalaması %33 iken, 30 profil ülke arasında Nijerya %76 ile başı çekiyor. Nijerya’yı %72 ile sürpriz bir başka ülke Hindistan, %61 ile Güney Afrika izliyor. Türkiye listede %28 ile 15. Sırada. Listenin son 5 ülkesi %20’nin altındaki oranları ile ve sırasıyla Rusya, Fransa, Kanada, İtalya ve Almanya. Buradan bir genelleme yapmak gerekirse gelişmişlik arttıkça internet trafiği mobil cihazlardan PC’lere doğru kayıyor. Ancak başta da söylediğimiz gibi varyans çok yüksek. Profil ülkeler arasında yer alanlar dışında da mesela Papua Yeni Gine’de bu oran %89 iken, Karayip Adalarında %0.1
Mobil internet erişim hızlarında ilk sıra sabit internet erişim hızlarında olduğu gibi Güney Kore’ye ait. Güney Kore’de ortalama mobil erişim hızı 18.2 Mb. İkinci sırada ise tam yarı hızı ile, yani 9.1 Mb ile Singapur var. Türkiye 4.2 Mb ile 14., Vietnam ise 1.1 Mb ile sonuncu sırada.
Bu başlık altında değerlendirilebilecek bir başka ilginç başlık Kuzey Kore ile ilgili. İnternet erişiminin bu kadar kısıtlı olduğu bir ülkede kullanılan 2.8 milyon cep telefonu hattının tamamı 3G ve üzerinde erişime sahip. Ancak “İnternet erişimi” kavramının diğer ülkelerle aynı olmadığı bu coğrafyada nüfusa oranla cep telefonuna sahip olma oranı sadece %11. Tabii ki bu koşullar altında bile iyimser olabilmek mümkün çünkü bu rakam 2015’de, geçtiğimiz yıla göre %65 artmış durumda.
Mobil erişimlerde, 3G ve üzeri bağlantının toplam nüfusa oranında Hong Kong %138 ile birinci sırada geliyor. Hindistan, dev nüfusu ve sadece %8’lik oranı ile dünya ortalamasını ciddi biçimde düşürüyor. Dünya ortalaması %38. Türkiye ise %60 ile 18. sırada.
Dünya’da durum ve Türkiye’nin bu tablodaki yeri genel hatlarıyla bu şekilde. Dilerseniz şimdi rapordan Türkiye’ye özel detaylara da kısaca bakarak analiz etmeye çalışalım.
Türkiye, gelişmekte olan diğer ülkelerdeki gibi, hemen hemen tüm alanlarda hızlı bir yükseliş içerisinde. Son bir yıl içerisinde internet kullanan kullanıcı (%5) ve cep telefonu abone sayısı (%2) gibi düşük rakamlarda artış göstermesine rağmen, Sosyal Medya hesaplarındaki artış sadece bir yıl içinde %11 olmuş. Mobil cihazlar üzerinden sosyal medya kullanımı ise sadece 6 ay içinde %14 artmış.
Gözle görülür bu artış sadece kullanıcı sayılarında değil. Kullanım süreleri de ciddi bir artış içerisinde. Türkiye’deki internet kullanıcıları PC ve Tablet üzerinden günde ortalama internet kullanım süresi dört buçuk saatin üzerinde (4:37). Ayrıca mobil telefonlar üzerinde de üç saate yakın bir zaman geçiriliyor (2:51). Cihazın ne olduğunda bakılmaksızın, internet üzerinde harcanan sürenin yaklaşık üç saati sosyal medya üzerinde geçiriliyor (2:56). Rakamların ciddiyetini anlamak için, bir karşılaştırma olması açısından, TV izlemeyi, hele son dönemde giderek artan dizi ve yarışmalarla birlikte gittikçe daha çok seven bir ülke olarak TV başında geçirdiğimiz ortalama süre iki saatin biraz üzerinde (2:17). Yani artık internet üzerinde TV’dekinden daha fazla zaman geçiriyoruz. Hem de çok daha fazla.
Türkiye’de nüfusun yarısının (%49) internet erişimi var. Biraz daha azı ise (%41) mobil cihazlar üzerinden internet erişimine sahip.
Bizim de internet kullanımımız, dünyanın geri kalanında olduğu gibi bilgisayarlardan mobil cihazlara doğru kayıyor. Toplam internet trafiğimizin %68’i bilgisayarlar üzerinden (bu rakam geçtiğimiz yıla göre %15 azalmış). Bunun yanı sıra mobil telefonlar üzerinden internet kullanımımız bir önceki yıla göre %62 artarak %28’e ulaşmış.
Türkiye’nin Sosyal Medya üzerindeki en çok kullanıcısı ise tüm dünyada olduğu gibi Facebook’a kayıtlı. Tüm Sosyal Medya kullanıcılarının dörtte biri Facebook üzerinde. Anlık mesajlaşma ve Chat platformlarına bakıldığında ise yakın oranlarla WhatsApp ve Facebook Messenger başı çekiyor.
Türkiye’deki mobil internet kullanıcılarının %24’ü mobil cihazları üzerinden Sosyal Medya ortamlarına erişirken, %28’I film izliyor, %22’si oyun oynuyor, yine %22’si lokasyon bazlı arama yapıyor ve %25’i mobil bankacılık işlemlerini mobil cihazlar üzerinden yapıyorlar.
Araştırmada Türkiye ile ilgili yer alan ilginç bilgilerden bir diğeri de eTicaret ile ilgili.
Araştırmaya katılan kişilerden %35’I, son bir ay içerisinde, PC üzerinden bağlanarak bir ürün hakkında araştırma yaptığını söylüyor. PC üzerinden bağlanarak internetten alışveriş yapanların oranı ise %33. Yani, Türkiye’de PC üzerinden internet kullanan her üç kişiden biri internetten alışveriş yapıyor. Bu oranlar şimdilik mobil cihazlar için biraz daha düşük. Mobil telefon üzerinden internete bağlanan kullanıcıların sadece %24’ü bir ürün hakkında araştırma yaptığını ve ancak her 5 kişiden biri (%19), mobil telefon üzerinden alışveriş yaptığını ifade etmiş. Bu konuda dünya üzerindeki yerimizi anlamak açısından referans olması için dünyadan da örnekler verelim. Mobil telefonlar üzerinden alışveriş oranları liste başı olan Güney Kore’de %37, ikinci sıradaki Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde %27, listenin en sonunda yer alan Japonya’da ise bu değer sadece %6. Evet, yanlış duymadınız, Japonya mobil telefonlar üzerinden alışveriş konusunda profil değerlendirilmesi yapılan 30 ülke arasında en sonuncu sırada.
Toplam Elektronik Ticaret kullanıcıları konusunda da Türkiye yine orta sıralarda yer alıyor. Nüfusa oranla en yüksek eTicaret kullanımı İngiltere’de. Araştırmaya katılan İngilizlerin %64’ü son bir ay içinde online alışveriş yaptığını söylemiş. Bu oran Almanya’da %63, Güney Kore’de %62, ABD’de %56. Türkiye %33 ile 19. sırada. Listenin sonunda ise %14 ile Hindistan yer alıyor.
Rapor daha bir çok detay içeriyor ve detaylı analiz etmek isteyenlerin farklı sonuçlara varmasına olanak sağlayacak kadar ilginç veriler var.
Ancak genel bir değerlendirme yapmak gerekirse;
- Sosyal hayatımız tamamen internet üzerine kayıyor. Artık birbirimizle geleneksel yöntemleri kullanarak daha az iletişim kuruyor, daha az TV izliyoruz. Özetle yüz yüze daha az sosyalleşiyoruz (araştırmayı yapan kurumun adı ile ironik şekilde çelişse de). Ancak tüm bunlara karşılık bu ve benzeri ihtiyaçlarımızı internet üzerinden daha çok sağlamaya başladık. Galiba “sosyalleşme” nin kelime anlamı yavaş yavaş değişiyor.
- Alışveriş alışkanlıklarımız da değişiyor. İnternet üzerinden alışveriş oranı hızla artıyor. Alışverişi geleneksel yöntemlerle yapacak olsa da kullanıcıların büyük bölümü internet üzerinden mutlaka ürün araştırması yapıyor. Bunun etkilerini gerçek hayatımızda da görmeye başladık. Sokak mağazacılığı bir çok sektörde küçülmeye devam ediyor. Mağazacılık yapan bütün büyük markaların/zincirlerin mutlaka internet mağazası da var artık. Ve artık market alışverişimizi bile internetten yapıyoruz.
- Mobil kullanımı (internet erişimi, sosyal medya, alışveriş) her alanda ciddi olarak artıyor. Desktop ve Laptop PC kullanım oranları ciddi olarak azalırken, mobil cihazlar üzerinden kullanım hızla artıyor. Mobil cihazların ucuzlaşması ve daha kolay erişilebilir olması, edindiği ilave özelliklerle her geçen gün hayatımızdaki yerini daha da arttırması, alışveriş, bankacılık, eğlence gibi en önemli sektörlerin devlerinin mobil uygulamalara verdikleri önem gibi bir çok etken ile kullanım masa ya da dizüstünden hızla mobile doğru kayıyor. Daha birkaç yıl öncesine kadar PC satışlarında masaüstü mü dizüstü mü daha çok satılacak diye hesaplamalar yapılırken, şimdi artık internete PC’lerden mi mobilden mi daha çok bağlanılıyor hesapları yapar olduk.
Tüm bunların üzerine, “CES 2015 İzlenimleri” yazımızda da bahsettiğimiz gibi, gündelik hayatımızın her alanına giren makinelerin de internet üzerinden birbirleri ile görüşmelerini (Internet of Things) eklersek, hayatımızın gittikçe daha çok internete ve cihazlara bağımlı olduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.
Madem öyle, haydi hep birlikte ve yüksek sesle söyleyelim: Biz Sosyaliz (!)
Raporun tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:
http://wearesocial.sg/blog/2015/01/digital-social-mobile-2015/
Görseller:
We Are Social
Bir yanıt bırakın