Her yıl, gelmesini ailece dört gözle beklediğimiz o günler geldi ve İzmir Kitap Fuarı açıldı.
Biz kitapları çok seven bir aileyiz. İzmir Kitap Fuarı da ailece ziyaret etmekten, o atmosferi yaşamaktan ve bolca kitap satın almaktan çok hoşlandığımız bir aktivite. Bu yıl da kızların hazırlıkları haftalar öncesinden başladı. Kitap listeleri yapıldı, harçlıklar biriktirildi ve o gün geldi çattı.
Fuarın ilk günü, içimiz içimizi yiyerek geçti Ancak ilk günün kalabalığında gitmeyi istemediğimiz için planımıza sadık kaldık ve ikinci günün sabahında içimiz pır pır ederek uyandık.
Bu yıl başka bir programı sebebiyle annemiz bizimle gelemedi ve ben kitap fuarına iki prensesle birlikte gitme şansını yakaladım. Sabah evden koşar adım çıktık. Artık Kültürpark’a evimizden metro ile gitme şansımız var. Metroya binerek Basmane istasyonunda indik. Kahvaltımızı da Fuar’ın hemen yanıbaşındaki kafelerin birinde yaptık ve fuarın ziyaret saatleri başlar başlamaz kendimizi Kültürpark’a ve 20. İzmir Kitap Fuarı’na attık.
Aslında bu yıl Kitap Fuarı’ının yeni fuar alanında yani Fuar İzmir’de olacağını düşünüyorduk. Ancak sanırım henüz toplu ulaşım imkanları olmadığı için halka hitap eden fuarlar bir süre daha Kültürpark’ta olacak. Bildiğim kadarıyla Fuar İzmir’e, İzban’dan bağlantılı Monoray sistem ile toplu ulaşım planlanıyor. Herhalde bu tamamlandığında artık Kitap Fuarı, Hediyelik Eşya Fuarı gibi fuarları da Fuar İzmir’de ziyaret etmeye başlayacağız.
Bunun bir an önce olmasını da dört gözle bekliyoruz. Çünkü Kültürpark’taki alanlar artık İzmir’in ihtiyacını karşılamıyor. Sabah erken saatte gitmemize ve biz gittiğimizde bomboş olmasına rağmen rağmen öğlen vakti geldiğinde fuar her zamanki kalabalıklığına ulaştı. Yine iç içe standlar, yine insan seli ve yine kötü havalandırma, sıcak ortamda ter içinde ve insanların arasında ezilmemeye, kızlarla birbirimizi kaybetmemeye çalışarak gezdik.
Neyse, gelelim gezimize. Yukarıda da bahsettiğim gibi elimizde listeler vardı ve önce her zamanki gibi kızların listeleri üzerinde çalıştık. Büyük prensesin listesi daha uzundu. Ve prensesler çok hızlı büyüyorlar. Büyüğümüz artık belli kitap serilerini ve yazarları takip ediyor.
Şu aralar okumayı merakla beklediğimiz kitap Kötü Çocuk ve yazarı Büşra Küçük. Önce gidip büyük prensesin kitaplarını aldık ve sonra onu Büşra Küçük’ün imza günü için gösterilen salona bıraktık. İnanılmaz bir durum ama genç kızların bu kitaba ve yazarına olan ilgisi bir pop stara olan ilgi ile boy ölçüşecek düzeyde. Yazarın gelmesine saatler kala sırada yüzlerce genç kız ellerinde kitaplarla çoktan yerini almıştı bile.
Büyüğümüzü sıradaki yerine bırakarak bu kez küçüğümüzün daha mütevazi isteklerini tamamlamak üzere standlar arasındaki gezimize devam ettik. Arkasından da benim daha da mütevazi listemi tamamladık. Sonunda küçük bir serveti harcamış ve yorgunluktan perişan olmuş bir halde dinlenecek bir yer ararken imza salonunda gelen çığlıklar ile Büşra Küçük’ün geldiğini de anlamış olduk.
Fırsattan istifade sahafların standlarının olduğu bölüme giderek uzun zamandır aradığım kitabı da araştırmak için vakit buldum. Stephen King’in artık baskısı olmayan ve “nadir” statüsündeki kitabı Kuşku Mevsimi. Hemen hemen tüm sahaflarda aradıktan sonra artık geriye 1-2 stand kalmışken şans eseri kendi ödülümü de buldum ve beklediğimden de uygun bir fiyata almayı başardım. Hem de hediyesiyle birlikte. Kitabın içinden eski sahibinin (ya da sahiplerinden birinin) fotoğrafları çıktı.
Uzun zamandır aradığım bu kitabı da bulmanın mutluluğu bir yana, yorgunluk ve terden perişan bir şekilde imza alanına giderek büyük prensesimizin ne durumda olduğuna bir göz attık. Aman tanrım o da ne. İmza kuyruğundaki genç kızların sayısı bıraktığımız zamana göre neredeyse 3-4 kat artmış. İşin ilginci kızlar çığlık çığlığa bağırıyorlar ve “Büşra, Büşra” diye tezahüratlar yapıyorlardı. Gerçekten çok ilginç bir durum. Ne olduğunu bilmeyen Tarkan ya da bir başka pop star gelmiş zannedebilir. Durumun ilginçliğini anlatmak için şöyle bir örnek vereyim.
Hemen yan salonda Yılmaz Özdil’in imza günü vardı. İzmir’li olması ve tarzı sebebiyle İzmir’de her zaman bağra basılır ve imza törenleri binalara sığmazdı Yılmaz Özdil’in. Ancak söylemeliyim ki, bugün Büşra Küçük’ten imza almak için bekleyen genç kızların sayısı, Yılmaz Özdil’den imza almak için bekleyen her yaştan okuyucunun en az 3 katı kadardı. Bu duruma sevinsem mi üzülsem mi şahsen ben bilemedim. Ama sanırım sevinmek lazım. O yaş grubunun daha fazla okumasına sebep olacaksa türü ne olursa olsun her yazarın ve her kitabın faydası büyüktür.
Bu arada yeri gelmişken kısaca bahsedelim. Büşra Küçük, 20’li yaşlarının başında bir üniversite öğrencisi. Yazdığı 15 kitabı sanal alemin edebi paylaşım platformu Wattpad’a yüklemiş ve yazdıkları milyonlara ulaşınca Kötü Çocuk kitabı sonunda basılmış. Kitabın bu kadar popüler olmasının ve bir nevi Twilight serisi tarzında patlamasının sebeplerinden biri de kapağındaki yakışıklı. Büşra Küçük kitabının kapağına çok sevdiği Brezilyalı bir blogger olan Vini Uehara’nın resmini hem de kendisinin izni olmadan koymuş.
Kitaba olan ilgi biraz da kendi resminin de etkisiyle patlayıp da durum ortaya çıkınca bu duruma çok sevinen Vini kitap için Türkiye’ye gelerek hayranları ile tanışmış.
Neyse, fuar maceramıza geri dönelim. Büşra Küçük’ün hayranları çığlıklarla kitaplarını imzalatmayı beklerlerken biz de büyük prensesimizin yerini görerek daha sıranın ona gelmesine çok zaman olduğunu görüp küçük prensesimizle birlikte Cafe alanına geçerek beklemeye başladık.
Burada hem dinlenir, hem kitaplarımızı okurken, ben de kahvemi içerken çok hoş bir sürpriz de yaşadım. Neredeyse 30 yıl öncesinden, liseden İngilice öğretmenim Sayın Semra Apak ve ailesi ile de karşılaştım. Kendimi tanıtınca beni hatırladı. Önce kibarlığından hatırlamış gibi yaptığını düşündüm ancak sınıftan isimler de söylenince gerçekten hatırlandığımı anladım. Kendisine buradan sevgi ve saygılarımı da iletiyorum.
Neyse, yazmayı özlemişim, yine uzadıkça uzadı yazımız. Büyük prensesimizin imza işi de tamamlandıktan sonra, harikalar diyarından çıkarak yorgun argın eve geldik. Ganimetlerin de bir sayımı ve toplu fotoğrafını çekmeyi de ihmal etmedik.
Buraya kadar sabredip okuyanlara çok teşekkür ederim. Henüz gezmediyseniz, 20. İzmir Kitap Fuarı, 26 Nisan tarihine kadar her gün saat 11:00 ile 20:00 arasında Kültürpark Fuar Alanı’nda sizleri bekliyor. Mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Fuar’da yer alan katılımcılar, fuar süresince devam edecek etkinlikler, imza günleri ve fuar ile ilgili her türlü bilgiyi İzmir Kitap Fuarı’nın web sayfasından öğrenebilirsiniz.
http://www.izmirkitapfuari.com/
Biz mi? Kapanmadan birkaç kez daha ziyaret edeceğiz tabii ki. Sonrasında da bir sonraki yılın fuarını beklemeye başlayacağız. 🙂
bostancı escort
ataşehir escort
kadıköy escort bayan
ataşehir escort
kartal escort
tuzla escort
pendik escort
bostancı escort
anadolu yakası escort
göztepe escort
alanya escort
Bir yanıt bırakın