Çocukken hepimizin bir bisikleti olmuştur. Olmadıysa bile olsun diye çok istemişizdir. Öyle ya, bir bisiklet sahibi olmak belki de bir çoğumuzun çocuklunun en büyük hayallerinden biriydi. Karne hediyesi oldu. Sünnet hediyesi oldu. Diploma hediyesi oldu. En büyük başarıların en büyük ödülü oldu hep bisiklet. Sonra sonra, zaman ilerledikçe en üst sıradaki yerini önce bilgisayara, sonra cep telefonuna, şu sıralar da konsol Sarışınları her zaman sevenlerdenseniz, istanbul sarışın escort kadınlar bu sitede listelendi. oyunlarına ya da tablete kaptırdı. Artık birçok çocuk için ulaşılmaz ve önemli bir hediye değil bisikletler. Dediğimiz gibi daha çok arzu edilen başka hediyeler var. Ayrıca artık çocukların bisiklete binebilecekleri alanları çok daha kısıtlı. Sokaklar artık çocuklar için tehlikelerle dolu ve ebeveynler çocukları sokakta bisiklete bineceklerine evde gözünün önünde konsol oyunu oynamalarına dünden razı. Öyle ya, balkona ya da bodruma atılarak hiç binilemeyecek bir bisikleti hangi çocuk ister ki?
Ancak öte yandan bisikletin çocuklar tarafından daha az isteniyor olması, bisiklete olan genel talebi ya da bisiklet kullanımını azaltmış durumda değil. Bisiklet gün geçtikçe çocuklar yerine yetişkinler tarafından daha fazla talep görür olmaya başladı.
Bu durumun bir çok sebebi var. Öncelikle sağlık sebepleri ile bisiklete binmek şehirlerde yaşayanlar için bir ihtiyaç halini almaya başladı. Hareketten yoksun modern hayat içerisinde bulunan boşluklarda bisiklete binmek insanların hem spor yapmasını sağlıyor hem de zihnin boşaltılmasına yardımcı oluyor. Yani hem fiziksel hem de ruhsal sağlığa destek oluyor. Bisikletlerin gittikçe daha popüler olmasının bir başka sebebi ise ekonomik. Şehirler artık daha kalabalık. Trafik daha sıkışık. Ve evi ile işi arasındaki uygun mesafe ve yol koşulları olanlar için bisiklet oldukça akıllıca bir çözüm. Şehirler de kullanıma uygun hale geldiğinde bisiklet en mantıklı ulaşım alternatifi olarak öne çıkıyor. Bu konuda ülkemizde de şehir planlamasının geliştiği ve artan talep ile giderek daha fazla belediyenin bisiklet kullanımını desteklediği yadsınmaz bir gerçek. Giderek daha fazla şehir bisiklet yolları ayırmaya ve paylaşımlı bisiklet filolarını vatandaşlarının hizmetine sunmaya başlıyor.
İlk etapta akla gelecek sebepler arasında sayılmayacak olsa da bir başka sebep ise bisikletin çocuklar için değeri azalırken büyükler için gittikçe daha fazla talep gören bir “nesne” haline gelmesi. Artık çok farklı şekil, ebat, fonksiyon ve görüntüde bisikletler mevcut. Ve, bisiklet artık bazıları için sahip olunması gereken bir eşya haline geliyor. Yeni çıkan modeli, daha teknik, daha hafif, daha hızlı, daha fonksiyonel olanları takip ve talep ediliyor. Hatta bisiklet sevdasını bir hobi haline getirerek, parçaları ayrı ayrı temin edip kendi bisikletini imal edenlerin bile arttığı görülmekte.
Burada sayılan ve sayılmayan tüm bu sebepler bir araya geldiğinde bisikletin önümüzdeki yıllarda daha da fazla talep göreceğini tahmin etmek hiç de zor değil.
Bu talep artışı doğal olarak arzın da artmasını ve pazarın ciddi olarak hem büyümesini hem de çeşitlenmesini sağlıyor. Artık daha fazla kişi bisikletler ile ilgili kafa yormaya, yeni ürünler geliştirmeye, riske girip yatırım yapmaya başlıyor. Yenilikçi bisiklet tasarımlarını destekleyen yarışmalar gittikçe daha fazla talep görüyor ve daha fazla kişi tarafından takip ediliyor.
Bu yarışmalar ve girişimler “bisiklet” kavramının da hızla evrilmesine ve gelişmesine sebep oluyor. Geleceğin bisikletleri artık bir gidon, bir sele ve iki tekerlekten ibaret aletler olmayacak. Bizi ve gelecek nesilleri çok ilginç bisikletler bekliyor.
Burada en büyük arz/talep/ilgi yoğunluğunun “elektrikli bisikletler” yönünde yoğunlaştığını söylemek gerek. Yukarıda da kısaca bahsedilen sebeplerden dolayı bisikletler hayatlarımızda daha fazla yer almasına çalışılıyor ve bunun en garantili yolu ise bisikletlerin kullanımını kolaylaştırmak ve menzilini arttırmak. Ayrıca İstanbul gibi “eğimli” coğrafyalar üzerine yerleşmiş şehirlerde de bu bisikletlere daha fazla ihtiyaç olacağı bir gerçek. Elektrikli bisikletler şu anda özellikle Türkiye için biraz pahalı alternatif olarak görünse de kısa süre içerisinde bunun değişeceği aşikar. Ancak yenilikçi bisikletler sadece elektrikli kullanımın artışı yönünde değil. Fonksiyonellik ve güvenlik konusunda da oldukça ilginç gelişmeler var.
Gelin bu “ilginç” aletlerden bazılarına kısaca bir göz atalım.
– Copenhagen Wheel (Kopenhag Tekeri)
Bu ilginç tasarım, 2009 Kopenhag İklim Zirvesi sırasında tanıtıldı ve artık piyasaya çıkmaya hazır. Tasarım, arka tekerleğe monte edilmiş pil, motor ve alıcılardan oluşuyor. Akıllı telefonda çalışan uygulama ile yönetiliyor ve gerektiğinde bluetooth ile bağlandığı tekerlekteki motoru harekete geçirebiliyor. Ayrıca hava kirliliği gibi bilgileri de algılayıcılar ile anlayarak sürücüsüne bildirebiliyor. Üstelik pedala basıldıkça ya da fren yaptıkça da pilini şarj ediyor.
Tasarımı en ilginç hale getiren ise bu tekerleğin tüm bisikletlere uygulanabilecek olması. Sadece arka tekerleği değiştirerek.
Tekerleğin ağırlığı sadece 5.9 kg. Gücü için 250 watt / 350 watt ve boyutu için 26 inch / 27 inch olmak üzere alternatifleri mevcut. Lityum-ion batarya yaklaşık 48 km’lik bir mesafede 32 km/s hıza kadar motor desteği sağlıyor.
Piyasa fiyatı yaklaşık 699 Dolar. Zaman ilerledikçe ve fiyatı düştükçe hızla yaygınlaşma potansiyeli olan bir ürün olduğu çok açık.
http://www.youtube.com/watch?v=S10GMfG2NMY
http://www.superpedestrian.com
– Rubbee
Kopenhag Tekeri’nde olduğu gibi, fonksiyonel bir şekilde, sıradan bir bisikleti, elektrikli bisiklete çevirmeyi sağlayan bu ürün de ciddi potansiyeli olan bir yenilik olarak bisikletseverlerin beğenisine sunulmayı bekliyor.
Ürün selenin hemen arkasına birkaç saniye içerisinde monte edilerek arka tekerleğe değen poliüretan karışımı bir silindir parça ve bataryadan oluşuyor. Kendi üzerinde bulunan süspansiyon sistemi ile tekerleğe zarar vermeden sürekli temas sağlanıyor. Kullanıcı pedal ile gitmek istediğinde mekanizmayı kolayca yukarı kaldırarak tekerlekle temasını kesme imkanına da sahip. Cihaz, bir kablo ile gidona yerleştirilen bir kontrol butonu ile çalıştırılabiliyor.
Rubbee’nin 14.4-volt 280-Wh bataryası tamamen boşken 2 saat içerisinde şarj olabiliyor ve 25 km/s hıza kadar ulaşıp yaklaşık 25 km’lik bir mesafede bisikletin elektrik ile kullanımını sağlayabiliyor. Maksimum 800 watt güce sahip aletin ağırlğı 6.5 kg.
Kickstarter üzerinden toplanan bağışlar ile hayata geçirilen girişimin sonucu ürünlerin önsipariş fiyatı yaklaşık 1.200 Dolar.
http://www.youtube.com/user/RubbeeDrive
http://www.kickstarter.com/projects/1732543648/rubbee-the-electric-drive-for-bicycles
– Ridekick
Kopenhag Tekeri ve Rubbee gibi Ridekick de sıradan bir bisikleti elektrikli bisiklete çevirmeyi amaçlayan bir ürün.
Ridekick bisikletin arka tekerleğine bir römork gibi bağlanarak bisikleti arkadan itebiliyor. İlk montajı yaklaşık 12 dakika alıyor ancak sonrasında 15 saniyeden kısa sürede takılıp çıkarılması mümkün.
Ürünün boş ağırlığı yaklaşık 20 kg ve farklı versiyonları ile kullanıcısına yaklaşık 42 litreye kadar ilave saklama kapasitesi de sunuyor.
24 voltluk asitli bataryanın dolum süresi 4 ile 6 saat arasında bir zaman alıyor ve 500 watt’lık elektrikli motora sahip. Ürünün websitesi üzerinden sipariş fiyatı 699 Dolar.
http://www.youtube.com/watch?v=x0eCA4BT78g
– Helios
Yine bir Kickstart ürünü ile karşı karşıyayız. Helios, kullanmakta olduğunuz bisikletinize akıllı ve güvenli bir gidon alternatifi sunuyor.
Ürün, içerdiği lityum-iyon batarya ile hem ön hem de arka ışıklandırmayı kuvvetli bir şekilde sağlıyor. Arka ışıklandırmada 9 farklı renkten birini seçmek mümkün. Hatta dilendiği taktirde bisiklet hızlandıkça arka ışıklandırma renk değiştirebiliyor ve kullanıcısına görsel bir hızölçer olarak da hizmet ediyor. Akıllı telefon uygulaması ile entegre çalışarak, kullanıcısı bisikletin yanına geldiğinde çalışmaya başlıyor. Üzerinde bulunan GPS modülü ile çalınma durumunda bisikletin ya da en azından gidonun 🙂 nerede olduğunu takip etmek mümkün olabiliyor. Dönüşlerde sinyal olarak da kullanmak mümkün. Ayrıca akıllı telefondaki uygulama ile navigasyon olarak da kullanmak mümkün. Bu durumda kullanım sırasında gidondaki arka ışıklandırma renk değiştirerek kullanıcısına ne zaman ne yöne dönmesi gerektiğini bildiriyor.
Ürünün kendi internet sitesindeki fiyatı 279 Dolar.
http://d2pq0u4uni88oo.cloudfront.net/projects/541831/video-248065-h264_high.mp4
– Hammerhead
Bisiklet kullanıcıları gittikçe daha fazla şekilde Navigasyon cihazı kullanmaya başladılar. Bu ihtiyaç genellikle akıllı telefonların, gidona monte edilen bir aparata takılması ile karşılansa da bu kullanım şeklinin bazı sakıncaları var. Birincisi, kullanılan aparat ne kadar kaliteli olursa olsun telefonun çok fazla sarsılması. Ayrıca telefonun ekranı sürekli açık kaldığında batarya kullanımı da ciddi oranda etkilenmekte. Hepsinden önemlisi, telefon ekranını takip etmek bisiklet kullanıcıları için hiç de güvenli değil.
Hammerhead bu ihtiyacı güvenli bir şekilde karşılamak için geliştirilmiş bir ürün. Adından da anlaşılacağı gibi çekiç kafası şeklindeki bu suya ve darbeye dayanıklı ürün bisikletinizin gidonuna monte edilecek aparatına takılarak kullanılıyor. Ön bölümdeki led ile bisikletinize ön aydınlatma imkanı veren ürün, akıllı telefon ile bluetooth üzerinden entegre olarak üzerinde bulunan ışıklandırma ile bisiklet sürücüsüne hangi yöne gitmesi gerektiği konusunda bilgi verebiliyor.
Bu ürünün kullanımı için akıllı telefon üzerinde çalışan uygulama Google Maps ya da OpenCycleMap gibi haritaların veritabanlarını kullanıyor ve güzergah üzerindeki bisiklet yollarını tercih ediyor. Kullanıcı dilerse kendi güzergahını da seçme imkanına sahip. Kullanıcı kullanmadığında cihazı kolayca bisikletinden ayırarak yanına alabiliyor.
Ürünün kendi internet sitesi üzerindeki önsipariş fiyatı 85 Dolar.
http://www.youtube.com/channel/UCj87LxY1AdtBmxREWSD–GA
– Varibike
Kullanıcısına sadece ayak ile değil, aynı zamanda el ile de güç üretimi imkanı veren bu yenilikçi bisiklet tasarımı, daha fazla güç gerektiren durumlar ya da alt beden ile bisiklet kullanırken aynı zamanda üst beden ile de egzersiz yapmak isteyen kullanıcılar için geliştirilmiş.
Kullanıcı dilerse sırayla sağ ve sol kolları ile asenkron çevirebildiği ya da dilerse aynı anda iki kolu ile birlikte senkron olarak çevirebildiği gidon mekanizması ile bisikletin tekerleklerine ilave güç aktarabilmekte. Bu sayede dilerse bisikletini daha hızlı kullanabilmekte, dilerse de bisiklet kullanırken yaşadığı egzersiz deneyimini çeşitlendirebilmekte.
Ürün fiyatı farklı versiyonlar için 5.000 ile 6.000 Dolar arasında.
http://www.youtube.com/watch?v=cMFP8tfzGXU
– Lock8
Bir Kickstart ürünü daha. Çok fonksiyonlu bir bisiklet kilidi: Lock8.
Ürün, öncelikle bisikletlerin kolay bir şekilde kilitlenmesini sağlıyor. Piyasada kullanılmakta olan bisikletlerin %90’ı ile uyumlu bu kilit sistemi bisikletin arka tekerleğine monte ediliyor. Sistem, akıllı telefon üzerinden kontrol ediliyor ve herhangi bir anahtar kullanmıyor. Kullanıcı dilerse ürün üzerindeki alarm sistemini de devreye alabiliyor. Bu sayede ürünü çalmak isteyen hırsızların iş üzerinde yakalanmasını da mümkün kılıyor. Cihaz aynı zamanda bir GPS modülü de barındırıyor. Bisiklet çalındığında push mesajı ile akıllı telefon üzerinden kullanıcısını haberdar edebiliyor ve harita üzerinde bisikletin yerini gösteriyor.
Sistem aynı zamanda paylaşımlı bisiklet kullanımına da olanak sağlamakta. Dileyen firmalar, abonelerine harita üzerinde uygun bisikletlerin lokasyonlarını göstererek istedikleri bisikletin kilidini akıllı telefonları ile açarak kullanmaya başlamalarını da sağlıyor.
http://www.youtube.com/channel/UC2e87MHRLfKmDfbPratZv7A
http://www.kickstarter.com/projects/lock8/lock8-the-worlds-first-smart-bike-lock
– SpyBike
Lock8 ile benzer bir mantıkla çalışan SpyBike’da GPS üzerinden bisikletin takip edilmesini sağlayan bir başka ürün.
Titreşimle birlikte cep telefonuna gönderilen mesaj sistemi ve harita üzerinden gerçek zamanlı takip imkanı sağlayan ürünün fiyatı 153 Dolardan başlıyor.
http://www.youtube.com/user/SpyBikeGPS
http://www.integratedtrackers.com/GPSTrack/Spybike.jsp
– Revolights
Konu bisiklet güvenliği ve konforu olunca, en önemli etmenlerden birinin ön ve arka aydınlatma olduğunu söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. İşte Revolights, adından da anlaşılacağı gibi bu konuda devrimsel bir çözüm üretmekte.
Revolights, her bir tekerleğin iki yanına monte edilen iki çember ve bunların üzerine takılan led ışıklandırmadan oluşuyor. Bisiklete monte edilen mıknatıs ve hızölçer sayesinde, çember üzerindeki sadece ilgili ledlerin yanarak bisikletin ön ve arka bölümlerinin beyaz ve kırmızı ledlerle tekerleğin her iki tarafından aydınlatılmasını sağlıyor. Bu sayede yere yakın ışıklandırma hem daha fazla görüş alanı (yüzey, yol çizgileri ve işaretleri, vb) sağlıyor hem de bisikletin görünürlüğünü arttırıyor. Her bir çemberde 12 led var. Bu sayede tekerlek başına 24 led ile aydınlatma kontrol edilebiliyor.
USB üzerinden şarj edilebilen ürünün farklı versiyonları 199 ile 399 Dolar arasında değişiyor.
http://www.youtube.com/user/revolightvids
– Adaptrac
Sıradaki ürün, özellikle farklı zeminlerle giderken farklı lastik havalarına ihtiyaç duyan dağ bisikleti tutkunlarına hitabeden Adaptrac.
Adaptrac sayesinde bisiklet kullanıcıları, bisikletlerini sürmeye devam ederken, gidona monte edilen kontrol ünitesi üzerinden lastik havalarını değiştirebilecekler. Tüm setin fiyatı 1.130 ile 1470 dolar arasında değişmekte.
http://www.youtube.com/channel/UCeyIm5O_wlei-m2wU9ukdFw
– BioFloat
Bisiklet kullanıcılarının belki de en çok şikayet ettikleri konu, zeminden kaynaklanan sarsıntıların kullanıcıya verdiği rahatsızlık olsa gerek. Piyasaya çıkacak olan BioFloat, elastomer içeren selesi ve karbon fiber borusu ile bu rahatsızlığı minimuma indirmeyi taahhüt ediyor.
Cantitoe Road firmasının tasarım aşamasındaki bu ürününün piyasa fiyatının 200 Dolar civarında olması bekleniyor.
– Torch T1
Kullanıcısına daha fazla görüş ve görünürlük imkanı sağlayan Torch T1 de Kickstarter ile yapılan bir başka girişim ürünü.
Ürün şu anda piyasada ve satış fiyatı 140 Dolardan başlıyor.
http://www.youtube.com/watch?v=UUxTqgeHQ6U
http://torchapparel.com
– BioLogic PostPump
İçinde bir bisiklet pompası barındıran bu sele, zor durumlarda bisikletçilerin imdadına koşmak için tasarlanmış.
Diğer büyük pompaların gücünü fonksiyonel bir şekilde taşınabilir hale getiren PostPump’un fiyatı 50 Dolar.
http://www.youtube.com/watch?v=ClxI1Pm83SE&list=TL0mq6L785ASDhu4faTOEurIjHspuD9eTI
http://www.thinkbiologic.com/products/postpump-20-seatpost
– BioLogic Pango Folding Helmet
Yine Biologic firmasının bir ürünü olan Pango, kullanılmadığında katanarak az yer kaplayan bir kask ürünü.
Ürünün fiyatı 85 Dolar.
http://www.youtube.com/watch?v=aGElpAeOaoU&list=TLz3mJ4ISEm8fST_seDF-9HvEj0pvvXjTc
http://www.thinkbiologic.com/products/pango-folding-helmet
– Life Beam Helmet
İsrail Hava Kuvvetleri ile ortaklaşa tasarlanmış bu ürün, bir yandan bisiklet sürücüsünün kafasını darbelere karşı korurken diğer yandan da tıpkı savaş pilotlarında olduğu gibi sürücünün kalp atışlarını takip ederek herhangi bir sağlık probleminde kendisini haberdar etmeyi amaçlıyor.
Ürün aynı zamanda kalori yakımını da takip edebiliyor. Akıllı telefonlarda çalışan bir çok sağlık ürünü ile uyumlu çalışabilen ürünün fiyatı 199 Dolardan başlıyor.
http://www.youtube.com/watch?v=qQjKUUSN1U4
http://www.life-beam.com/product/helmet
– Bicymple
Bisiklet ve yenilik kavramlarını bir araya getiren en ilginç tasarımlardan birine sahip Bicymple, “Bicycle” (bisiklet) ve “Simple” (basitlik) kelimelerini bir araya getirerek bisiklet anlayışını daha basit bir dizayn ile birleştirmeyi amaçlıyor.
Bicymple temelde zincirsiz ve arka tekerleğin merkezine yerleştirilmiş pedal mekanizması ve birbirinden bağımsız dönebilen iki tekerleği ile bisiklet kullanımını çok daha eğlenceli hale getiriyor.
Kendisine Kickstart üzerinden bir yatırım imkanı arayan Bicymple, bisiklet anlayışını değiştirebilecek ve hem üreticilere hem de kullanıcılara farklı bakış açıları açacak gibi duruyor.
http://www.youtube.com/watch?v=6lzUBCRBJeg
http://www.bicymple.com
http://www.kickstarter.com/projects/joshbechtel/the-bicymple
– MC2
Şekil değiştirebilen bu bisiklet, 8 farklı kullanım olanağı sağlıyor.
http://www.youtube.com/channel/UCELESJESjnn5hZ0jcXr-hxw
– Bygen Hank
Sıradaki ürünümüz de MC2 ile benzer özelliklerde bir bisiklet olan Hank.
Ürün bir ray üzerinde hareket ederek birbirine yaklaşıp uzaklaşabilen ve farklı kullanım olanakları sağlayan iki parçadan oluşuyor. Ve yine zincirsiz, tekerlek üzerine monte edilmiş bir pedal sisteminden.
https://www.youtube.com/channel/UCOm2r9LA_1krht8CSmvyFTg
http://bygen.co.kr/?page_id=20
– Kit Bike
Daha çok dikine gelişmeye devam eden şehirlerde yaşayan bisiklet kullanıcılarının gittikçe artan bir başka ihtiyacı taşınabilirlik. Bu ihtiyacı karşılamak üzere “katlanır bisiklet” ler gittikçe daha fazla çeşitle bisiklet severlerle buluşuyorlar. Katlanır bisikletler ayrı bir yazı konusu olacak kadar geniş. Ancak Kit Bike, “taşınabilirlik” ihtiyacına, katlanır bisiklerden daha farklı bir çözüm sunuyor: Demonte Bisiklet.
Kit Bike, 21 parçadan oluşuyor ve bir tekerlek boyutunda sırt çantası ile geliyor. Hindistan kökenli tasarım firması Lucid Dizayn’ın konsepti olan bu bisiklet üretime başladığında bir çok yeni fikre yol açacağı ve bir çok bisiklet sevdalısının ihtiyacını karşılayacağı çok aşikar.
http://www.dezeen.com/2014/07/15/kit-bike-lucid-design-packs-into-a-bag/
– Lopifit
Bir ilginç tasarım da Avrupa’dan. Hollandalı bir girişimcinin geliştirdiği Lopifit’e bir bisiklet demek aslında oldukça zor.
Lopifit it daha çok üzerinde yürüyüş bandı barındıran bir scooter’a benziyor. Bant üzerinde yüründüğünde elektrik motoru şarj oluyor ve Lopifit yürümeye başlıyor. Lopifit, çok farklı ve çevreci bir taşıma aracı olarak gelecek vadeden bir tasarım.
– Denny
Son olarak dünyaca ünlü bisiklet tasarım yarışması Oregon Manifest (http://oregonmanifest.com) projesinin kazananı Denny’den bahsedelim.
Denny’de diğer rakipleri gibi oldukça yenilikçi bir tasarım içeriyor. Yerinden sökülerek bisikleti kilitlemeye yarayan gidonu, kullanım sırasında önde sepet görevi gören ve şarj etmek için kolayca çıkarılabilen bataryası, elektrik destekli sürüş sağlayabilen ve aynı zamanda otomatik vites sistemine sahip arka tekerlekleri, arka tekerleğe monte edilmiş ve suları sürücüsüne gelmeden ortadan kaldıran minik fırçası, ön, arka ve yan led aydınlatmaları ile birçok yenilikçi özelliği üzerinde barındıran Denny, geleceğin bisikletinin nasıl olacağına dair çok iyi bir örnek.
Denny’nin 2015 baharında piyasaya çıkması bekleniyor.
http://www.youtube.com/watch?v=2rQXrB9Hb6Q
http://www.sizemorebicycle.com/#/om-2014-denny/
Bisiklet dünyasındaki gelişmeler bunlarla da sınırlı değil tabii ki. Daha yüzlerce farklı tasarıma sahip ürün ve araç mevcut. Bunlara her gün onlarca yenisi ekleniyor. Bu yeniliklerden bir bölümü yakında günlük hayatımıza girecek ve görünen o ki bisiklet kavramı çocukluğumuzdaki “velespit” ten çok daha farklı bir hal alacak.
Yazımızı, son günlerde medyada sıkça yer alan Hoverbike’a selam göndererek sonlandıralım.
* Ürün görsellerinin tüm hakları üreticilerine aittir.
Altuğ abi,
Bu yazi dahil olmak uzere siten ve paylasimlarin harika. Vakit buldukca da okuyor ve yeni seyler öğreniyorum.
Eline, Emegine sağlık.
Teşekkürler
Kardeşim, güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Sağol, varol…
Sevgiler,
Altuğ