Geleceğin Dünyası Nasıl Olacak? (V)

 

Önceki bölümlerimizde (I, II, III, IV) teknolojinin belirli bir süreçten geçerek varabileceği olası noktaları yarı makul, yarı fantastik öngörülerle birleştirerek aktarmaya çalıştık.

 

Şimdi tekrar bugüne dönerek yarına ışık tutmaya çalışalım.

 

Yaşadığımız dünyada gittikçe popülerleşen trendlerden biri 3D yazıcılar. Tıpkı evlerimizde, ofislerimizde kullandığımız mürekkepli veya laser yazıcılar gibi, bir gün her evde bir 3D yazıcı olacak. Bu yazıcı sayesinde hem kendi ürettiğiniz bir nesneyi, örneğin bir takı, bir biblo, veya kendi icadınız bir aleti gerçek ölçülerinde, 3 boyutlu olarak “basabileceksiniz”, hem de evinizde kullandığınız bir aletin arızalanan bir parçasını yedek parça olarak evde üretebileceksiniz.

 

5.1

 

İlginç gelir mi bilmem ama bugün itibarıyla yaklaşık 600 Dolarlık bir 3D yazıcı ile, yazıcının ana kartı dışında tüm parçalarını üretip, aynı yazıcıyı 200 Dolara mal etmeniz mümkün.

 

Efendim? Kendi kopyalarını üreten robotlar mı dediniz?

 

5.3

 

Günümüzün önemli trendlerinden bir diğeri de IoT yani Internet Of Things denen kavram. Bu kavram dilimize “Şeylerin İnterneti” veya “Nesnelerin İnterneti” olarak çevriliyor. Özetle, makinaların internet üzerinden birbirleri ile konuşmaları mantığına dayanıyor. Günümüzde bu yönde yapılan çalışmalar oldukça ilerlemiş durumda. “NEST NEDİR? GOOGLE’IN EV OTOMASYONUNDAKİ DEV ATAĞI” başlıklı yazımızda örneklerini de verdiğimiz gibi artık evinizin ısıtma ve aydınlatmasını uzaktan gerçekleştirmeniz mümkün. Dahası, evinizin, sizin müdahaleniz olmadan, ne zaman gelip gittiğinizi öğrenerek evi ona göre ısıtması ya da soğutması mümkün. Bunun için çeşitli cihazlar birbiriyle konuşarak bu işlemi sizin için, siz daha eve gelmeden önce yapabiliyorlar. Mesela, evdeki kontrol ünitesi arabanızla konuşarak yolun neresinde olduğunuzu öğreniyor, yine arabanızdaki navigasyon sisteminden faydalanıp yolun trafik durumuna bakıyor, olası gecikmeleri tahmin ederek eve geliş saatinizi belirliyor ve buna göre tam varacağınız saatte evi istediğiniz sıcaklığa getiriyor, ışıkları alışık olduğunuz ayara getiriyor, beğendiğiniz müziği çalmaya başlıyor, kahve makinasını o saatte kahveniz hazır olacak, çamaşır makinasını o saatte çamaşırlar yıkanmış olacak şekilde ayarlıyor.

 

5.2

 

Bunlar bugün zaten olan teknolojiler.Ötesinde, yani yarın, hayatımızda ne gibi yeniliklerin olacağını tahmin etmek hiç de zor değil.

 

Mesela, buzdolabınızın, içindeki bir gıda maddesi belirlediğiniz miktarın altına düşünce internetten sizin adınıza sipariş ettiğini düşünün. Örneğin süt azaldığı için buzdolabınızın internetten sipariş ettiği sütü tam da siz işten döndüğünüz saatte getiren bir kurye ile kapıda karşılaşmak nasıl olurdu?

 

Benzer şekilde, arabanızın veya evdeki diğer elektrikli aletlerinizin bakım tarihi geldiğinde ya da beklenmeyen bir arızası olduğunda ilgili servisten randevu almasını ve bunu sizin takviminize göre evde olduğunuz uygun saatlerde yapmasını, randevu kesinleşince takviminize ilgili kaydı açıp size mesajla durumu bildirmesini ister misiniz? Bir önceki yazımızda bahsettiğimize benzer bir sistemle, vücudunuzda oluşacak olası bir şüpheli durumun anında bir sağlık birimine iletilmesi, sağlanan bilgilerle gerekli incelemenin yapılması, sizin bilginiz bile olmadan gerekli teşhisin koyulması hatta tedavinin başlaması, örneğin ilacınızın adresinize gönderilmesi mümkün olabilir mi?

 

Yapılabilecekler sonsuza doğru gidiyor. Olasılıklar sınırsızlaşıyor. Gelecek, onu şekillendirecek kişilerin hayal gücüne göre yazılıyor.

 

Tüm bunlar olurken, insanoğlu da evrimini sürdürüyor. Teknolojinin getirdiği olanaklar, bu evrimin nasıl devam edeceğini belirliyor.

 

Tıpkı beş milyon yıl önce iki ayağımız üzerinde durmaya başladığımız, bir milyon yıl önce kürkümüzden kurtulduğumuz gibi, önümüzdeki dönemde de evrimimize yeni halkalar eklenecek olabilir. Ki aslında bu evrim halen sürmekte.

 

Bundan 20 – 30 yıl öncesine kadar insanlar basit matematiksel işlemleri zihinden yapabilir durumdaydılar. Hesap makinalarının yaygınlaşması ile artık bu yeteneğimiz gittikçe körelmekte. Benzer bir şekilde mobil cihazlarımızın sahip olduğu özellikler seyesinde (ya da sebebiyle) başka bazı yeteneklerimizi de kaybedebiliriz. Örneğin, uzmanlar cep telefonlarımızdaki ve araçlarımızdaki navigasyon özellikleri sayesinde yakın bir gelecekte yön bulma yeteneklerimizin de yavaş yavaş yok olacağını düşünüyor. Ki o yetenek milyonlarca yıl boyunca hayatta kalmamızı sağlayan en temel güdülerimizden birinin eseriydi.

 

5.4

 

Şimdi ise oturduğu yerden hiç kalkmaya ihtiyacı olmadan sosyalleşen, eğitimini alan, çalışan, alışveriş yapan, eğlenen, öğrenen bir nesil yetişiyor. Bu nimetlerin (!) psikolojik ve sosyal etkileri bir yana fizyolojik etkileri de olacaktır. Ve doğa gereği bu fizyolojik etkiler sonraki nesillere aktarılabilir. Bu durumun mükemmel bir örneği Wall-E‘de vardı. Filmde aşırı çöpten dolayı dünyayı terketmek zorunda kalan insanların bebekliklerinden itibaren tüm hayatlarını uzay gemisindeki koltukları üzerinde (kişisel taşıma aracı?) geçirdiklerini, sadece oturmak, yatmak ve yiyip içmek eylemlerini yapmaktan dolayı obez hale geldiklerini ve kemiklerin artık kullanılmamaktan neredeyse fonksiyonlarını yitirdiğinde neler olduğunu gördük.

 

5.5

 

Her ne kadar herkesin kendisine ait çeşitli tahminler ve öngörüleri olsa da, bizi tam olarak nasıl bir geleceğin beklediğini bugünden %100 bilmek maalesef mümkün değil. Bunu, hep birlikte geleceği şekillendirerek ve şekillendirdiğimiz bu geleceği yaşayarak göreceğiz. Ancak bugüne kadar yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz kesin olan birşey var ki o da gelecek nesiller teknolojiyi bizden daha fazla kullanacak. Bu durumun onlara ne kadar pozitif, ne kadar negatif olarak geri döneceğini hep birlikte göreceğiz.

 

Çocuklarımızı güzel bir geleceğin beklediği umuduyla…

Altuğ TATLI

 

Not: Yazı dizimizin kapak görselleri Cosmonometry adlı kitaptan alınmıştır. Sahibi PRO176‘dır. Resmin tamamına ait görsel aşağıdadır. Resme tıklayarak büyük boy görüntüleyebilirsiniz.

Kapak

 

Altuğ TATLI hakkında 143 makale
1971 Çanakkale doğumluyum. İzmir’liyim. Birkaç kısa süreli kesinti dışında hayatımın tamamı yaşamayı çok sevdiğim ve bir parçası olmaktan gurur duyduğum İzmir’de geçti. Evli ve iki çocuk babasıyım.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Lütfen aşağıdaki kodları giriniz (captcha) *