Karpuzun meyve mi sebze mi olduğu “yumurta-tavuk” ikilemi kadar olmasa da yıllardır itibar gören tartışma konularından biridir. Tabii ki dileyen bu tartışmaya domates, salatalık, biber, çilek gibi başkalarını da katarak tartışmayı bir kahvaltı sofrası edasında çeşitlendirebilir. Ancak yazımızın bitmeme tehlikesini ortadan kaldırmak için biz bu tartışmaya hiç girmeden ve kardeşi sayılan kavunla birlikte, yazın en sevilen yiyeceklerinin belki de başında gelen karpuzun faydalarından bahsedelim.
Bu ferahlatıcı, lezzetli ve susuzluk giderici besin, aynı zamanda sağlık için de inanılmaz derecede faydalı.
Bazıları içerdiği şeker sebebiyle yemekten kaçınsa da yazımızı okuduktan sonra bu fikrini tekrar değerlendirmek zorunda kalabilirler.
Bundan yaklaşık 30-35 yıl önce tüm yaz boyunca Karşıyaka’daki dükkanımızda çalıştığım sıcak mı sıcak günlerden biri. Arka bahçede komşularla karpuz, peynir, ekmekle şenlendirdiğimiz bir öğlen yemeği. Komşularımızdan doktor olan birinin o gün karpuz hakkında söylediği söz hala aklımdadır. Karpuzun sadece su ve şeker içerdiği ve serinlik almak ile susuzluk gidermekten öte hiçbir vitamin veya fayda vermediğini söylemişti.
Günümüzde tıbbın ve bilimin vardığı sonuçlar doktorun o gün söylediğinden biraz farklı. Artık çok iyi biliyoruz ki karpuz mükemmel bir karbonhidrat, protein, lif ve C, A, B vitaminleri deposu. Ayrıca içerdiği demir, kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi çok önemli mineraller dışında harika bir potasyum kaynağı da. Dahası çeşitli enzimler, organik asitler ve “doğal” şeker içermekte. Tabii ki içerdiği su ile de vücudun sıcak yaz günlerinde en büyük ihtiyaçlarından birini gideriyor.
Hepsinden öte, yağ, kolesterol gibi sağlığa zararlı içerikler de taşımıyor. İçerdiği sodyum ise oldukça kısıtlı.
Bir yanıt bırakın