Dinçer Çetin’in Sağlıklı Beslenme Notları
Beni tanıyan tüm arkadaşlarım sağlıklı ama lezzetli yemekler konusunda takıntılı olduğumu bilirler. Yemek yemek kadar yapmayı da çok severim ama klasik yemekler yerine değişik şeyler denemek gibi bir tarzım var. Klişe bir laf olacak ama bence iyi bir yemeğin temeli kaliteli, taze ve mevsiminde malzeme kullanılmasında. Büyük şehirlerde bunlara ulaşmak artık çok da zor değil. Mümkün olduğunda büyük marketlerden kaçınmaya ve yerel pazarlardan alışveriş yapmaya çalışıyorum. Benim klasiğim de her pazar sabahı Kartal Organik Pazarına uğramak. Mevsiminde ve en taze ürünleri en uygun fiyata buradan alabiliyorum. Şöyle bir karşılaştırdığımda, aslında doğal ve organik ürünleri neredeyse büyük marketlerdekine yakın fiyatlarla almak mümkün. Bu sayede hem daha doğal ürünler yiyebiliyorsunuz slot siteleri hem de üreticiye yakınlaşıyorsunuz. Eskiden sadece sebze ve meyve yer alan pazarımızdan uzunca bir süredir et, tavuk, bakliyat ve temizlik ürünleri de satılmakta. Böylece büyük marketlere olan ihtiyaç epeyce azalmakta. Bu tarz üretici pazarlarının bir büyük yararı da sizi mevsiminde sebze ve meyve kullanmaya yönlendirmesi.
Geçen hafta sonu Ocak ayının ilk pazarıydı, hafta için yoğun kar yağışından kapanan yollardan dolayı epeyce pazarcı ulaşamamıştı buraya, neredeyse pazarın üçte biri boş gibiydi. Buna rağmen gelebilen harika ürünlerle doluydu pazarımız. Bu ayın gözdeleri yer elması, pırasa, kırmızı pancar, bal kabağı, ıspanak, karnabahar, brokoli; meyvelerde ise portakal, mandalina, nar, elma, ayva, kestane. Ben de aldığım bu ürünlerle değişik bir pırasa yemeği yapmak istedim, zeytinyağlı ve sağlıklı olsun dedim.
Üç ana malzememiz var; bir kilo kadar pırasa, dört yada beş adet saplarıyla beraber kırmızı pancar ve bir dilim bal kabağı. Önce kırmızı pancarın saplarını küçük küçük doğrayarak geniş bir pilav tenceresine koydum. Üzerine önce pırasayı, sonra küp şeklinde kesilmiş kırmızı pancarı, en son da yine küp şeklinde kesilmiş kabakları koydum. Biraz zeytinyağını üzerinde gezdirip, kapağını kapattım ve orta ateşte bir ocağa aldım. Yaklaşık on dakika kadar kendi suyunda pişmeye bıraktım, suyunu salıp, çektikten sonra ayrıca ısıttığım bir suyu sebzelerin hemen üzerine gelecek kadar koydum. Tuz, karabiber ve kırmızı biberini de ilave edip, kapağını kapatıp on, onbeş dakika kadar daha pişirdim. Ben pırasayı diri sevenlerdenim, bu haliyle pırasa ve kırmızı pancar taneleri diri olarak kaldı, bal kabakları ise daha kolay piştiği için biraz yumuşadı. Sanırım bir dahaki sefere bal kabaklarını beş dakika daha sonra tencereye koymak daha akıllıca olacak. Dinlendikten sonra soğuk olarak yediğimde tam bir lezzet ve renk şöleni vardı masamda. Deneyin beğeneceksiniz.
Bu hafta evimizdeki ikinci yemek ise kışın vazgeçilmezlerinden çorba. Bu aralar her hafta bir sebze çorbası yapıyoruz, inanılmaz lezzetli oluyor. Ama bence içerisinde ilik olduğu anda harika bir lezzete bürünüyor çorba. Tamam, bunun çok sağlıklı olmadığını kabul ediyorum, özellikle kilo sorunu olanlar için. Ama sağlıklı olanlarımız ve çocuklar için oldukça yararlı, besleyici ve lezzetli. Bunun için kasabınızdan ilik içeren kemiklerden almanız lazım. Özel hazırlanmış olanlarından bulabilirseniz, pişince iliklerini çok kolaylıkla çıkarabilirsiniz, esas lezzeti verecek olan bu ilikler. Bir kilo kadar iliği iki litre kadar suda haşlamaya başlıyoruz. Bu esnada kötü kokmaması ve lezzeti artırması için ben taze biberiye atıyorum suyun içerisine, et suyuna çok yakışıyor. Yaklaşık otuz ile kırk dakika haşlandığında artık ilikler kemiklerden çıkabilecek hale geliyor. Küçük bir çay kaşığı yardımıyla bunları çıkarıp, suya katın, kemikleri de çıkarıp dışarı alın. Bu noktada elinizde harika yağlı bir et suyu var. Ben buna bulabilirsem doğal mantar atıp nefis bir kremalı mantar çorbası yaparım ama bu hafta pazarda mantar bulamadım. Ben de brokoli, yer elması ve çok az balkabağı kullandım, ama esas malzeme brokoli. Çok az da taze zencefill ve zerdeçal koydum. Bunları suya atıp, haşlamaya devam ettim, on – on beş dakika kadar, sebzeler ezilecek hale geldiğinde ise bir blender ile bunları iyice ezdim. Üzerine zeytinyağı, tuz ve karabiber ekleyince çorbanız hazır.
Afiyet olsun.
Dinçer Bey bu enfes brokoli çorbanızı yapmayı ilk fırsatta deneyeceğim 🙂